6 Haziran 2010 Pazar

Beşiktaş'ın Futbol Aklı

Mustafa Denizli ile Beşiktaş'ın geç keşisen yolları, 62 hafta sonunda bir çok soru işaretinin gölgesinden ayrıldı. Gelişi Beşiktaş'a ne getirdiyse, gidişi de Beşiktaş pek çok götürdü Denizli'nin. Gidenin aslında bir teknik direktörden ziyade "futbol aklı" olduğunu bilmeliyiz.

Beşiktaş ile 2 kupa kaldıran Denizli'nin ilk demeçlerinden biri hatırlanacağı gibi yorgunlu ve Çeşme üzerineydi. Ancak şampiyon olmuş bir hocayı kongreye 6 ay kala bırakmak Demirören muhaliflerine eşsiz bir koz verecekti. Ki şimdiye kadar verilen kozları üst üste koyduğunuzda Demirören'in kulüp üyeliğinin bile hala askıya alınmaması başka bir ironi başlıbaşına.

Denizli'nini gelişi ile Beşiktaş'ta değişen ilk şey istikrarsız sonuçlar oldu. Şampiyonluk baskını kaldıramayacağı iyice anlaşılan Ertuğrul Sağlam'ın namağlup bıraktığı takım ilk yarı sonunda liderin oldukça gerisinde olmasına karşın "şampiyonluk" sözcüğünü Mustafa Denizli'den başka hiç bir teknik adam basın demeçlerinde kullanamazdı.

Sürekli konuşan yöneticileri frenlemesi, her söyleminde futbol bilgi ve zekasını ön plana çıkartıp takıma kalkan olması sonucunda taraftarın özlediği, Demirören'in kellesini kurtaran, futbolcuların pazarlıkta ücret artışı için kullanacağı şampiyonluğu kucakladı. Bu süre içinde Beşiktaş adeta bir Avrupa kulübü gibi Denizli'nin sevk ve idaresinde, yönetimden soyut ve bağımsız bir şekilde ilişkilerini kurdu. Görevini başarı ile tamamlayan Denizli'nin hayallerini süsleyen Çeşme artık çok yakındı.

Demirören'in baskısı ve verdiği sözler ile Denizli'yi en azından kongreye kadar takımın başında tutma isteği ile Denizli'nin daha ilk maçta belli olan isteksizliği bir araya gelince Beşiktaş sezona oldukça kötü başladı. Delgado'nun etkisiz eleman olduğu yerden Tabata 8 milyonluk maliyeti ile yutan eleman oldu.

Denizli maçında yaşananlar ve Demirören yönetiminin aklınca taraftara ayar verdiği maç sonrası takımı yine toparlayan Denizli'ydi. Bu süre zarfında kulüp kongre sath-ı maile iyice girdi.

Demirören başkanlığındaki Beşiktaş'ın yerlide 3. toplamda 6. teknik adamı Denizli bir seçim malzemesi olarak kullanıldı. Normal bir Yıldırım Demirören ilk yarıda Denizli ile sözleşmeyi fesh eder ertesi gün Mehmet Özdilek ile sözleşme imzalardı.

Kongre sonrası yönetime yeni giren isimlerin adlarını parlatmak adına yaptığı çıkışlar, takımda 11 yabancı oyuncu bulunması, futbolcuların paralarının alaması, ufukta transferin kağıt üzerinde zor görünmesi Mustafa Denizli'nin hevesini kaçırdı. Bir önceki sezon hem çifte kupa almış hem de 3 büyük takımı şampiyon yapmış Denizli'nin Beşiktaş'taki misyonu tamamlandı.

Denizli birbirinden farklı 3 yöneticinin birinden farklı 3 demeci ile Beşiktaş'tan ayrıldı. Oynattığı futbol Demirören zamanın en kısır futbolllarından biriydi. Batuhan'ı gönderdi ardından kendi ayrıldı. Tabata kulübeye mahkum kaldı. Tribündeki taraftar verdiği paranın karşılığını bir iki maç dışında alamadı.

Tüm bu olumsuzlar içinde ayrılan hocanın adı Mustafa Denizli olmasaydı kimsenin içi burak olmazdı. Hem sağlık sorunları hem de Beşiktaş'ın futbol aklı olması nedeniyle bu gidiş Beşiktaş'ta bir süre kaosa neden olacak.

Futboldan anlamayan futbol yöneticilerinin demeçlerine mahkum olacağız Denizli'nin ardından. Giden ne Denizli'dir ne de Demirören'in can simididir. Giden Beşiktaş'ın futbol aklıdır.

0 yorum: