26 Mart 2012 Pazartesi

Küçük Beşiktaş / Beşiktaş FC


Fikret Orman Beşiktaş'ın 33. başkanı olarak tarih sayfalarındaki yerini almaya hazır artık. Beşiktaş öyle bir 32. başkan gördü ki o başkan şimdi Türk Futbolunun patronu ve "marka değerinin" peşinde. Böylesine bir başkandan sonra Beşiktaş taraftarı ölümü görüp sıtmaya razı olan bir haleti ruhiyede.

Beşiktaş, 33. başkanı için üç adaylı bir kongre yaşadı. Fikret Orman, Kemal Deriş ve Nazmi Koca yaptıkları açıklamalarda tek bir vaade bulundular; mali disiplin.

Öncelikle şunun farkına varmak gerekir. Hangi başkan gelirse gelsin, 2-3 yıllık süreçte Beşiktaş'ın borçları artmaya devam edecektir. Çünkü mali disiplin bugünden yarına yaratılan bir şey değildir. Bu gün aldığınız bir tedbir en kısa vadede 1 yıl sonra meyvelerini verir.

Şimdilerin mode kelimesi ise "küçülme". Süper Ligde 4 takımın kendini tanımlaması "büyük" ile başlıyorsa oradaki sınıflandırma da zaten bir sakatlık var ama işin kötü yanı Beşiktaş'ın "büyüklüğünü" sadece sezon başlarında, transfer döneminde göstermesi oldu. Sürekli umut pompalandı ancak on senede iki şampiyonluk yakalanabildi ve bu şampiyonluklar arasında beş sene var. Beşiktaş zaten sportif açıdan küçüldü ama başkan adayları bunu dillendirince taraftarlar arasında bir rahatsızlık oldu.

Öncelikle şunu belirtelim.Beşiktsş'ın futbol şubesinin özsermayesi -270 mio TL. Bunun Türkçesi, Beşiktaş bugün sahip olduğu herşeyi satsa dahi daha 270 mio TL borcu kalıyor. Beşiktaş'ın 30 Kasım 2012 ye kadar ödemesi gereken kısa vadeli borcu 298 mio TL, 30 Kasımdan sonra ödemesi gereken kısım ise 153 mio TL.

Sezonun ilk 6 ayında net zarar ise 70 mio TL. 1 yıl içinde bankalara olan borç 45mio TL, 1 yıldan uzun banka borçları ise 105 mio TL. Ve unutmamak gerek TL kredilerin faizi %17,13, yabancı para kredilerin faizi ise %9,18. Bu günden itibaren bankalar Beşiktaş'a borç vermeye yanaşırsa faizler bundan da fazla olacaktır.

Peki küçülme ne şekilde olacak? Tüm başkan adayları biliyor ki Beşiktaş'ın gelirlerinde anlamlı bir artış yaratmak oldukça zor. Yayın gelirlerinin ne kadar olacağı belli, ticari gelirlere baktığımızda her gün bir Kartal Yuvası kapatılıyor, maç günü gelirleri ise stadın kapasitesi ile sınırlı. Bu durumda Beşiktaş'ın sezonun ilk 6 ayında 82,5 mio TL gelirini ne kadar artırabileceği tartışılır.

Pek çok proje üretilip paraya çevrilebilir ama ilk etapta, bugüne kadar yaptıklarını aynen yaparak farklı sonuç alamayacağını herkes biliyor.

Benim en büyük korkum küçülmenin amatör şubelerden başlaması. 31.12.2011 tarihli BJK Derneği rakamlarına göre Beşiktaş bugün futbol dışındaki tüm şubelerini kapatırsa kasasına 15mio TL gibi bir rakam kalıyor ki bu rakam Beşiktaş AŞ'nin faiz ve kur farkı için ödediği 46mioTL'nin %33'üne denk geliyor.

Yani atılan taş ürkütülen kurbağaya değmeyecek.


Bir ara hatırlarsınız Beşiktaş'ın eski yönetimi borçlarla başa çıkmak adına 28 maddelik bir tasarruf tedbirleri listesi hazırlamıştı. Bu listede "Amatör Branşlar" ile ilgili bir madde vardı. Umalım ki bu yönetim 15 mio TL'lik bir tasarruf uğruna Beşiktaş'ın ruhu olan amatör şubeleri hiç etmez.

Peki Beşiktaş nasıl kurtulur?

Örneğin bir amatör şube kapatılacağına Beşiktaş Sigorta AŞ kapatılsın. Bir sigorta şirketi 6 ayda sadece 2.486 TL değerinde sigorta satıyorsa zaten varlığı bile tartışmalı bir hal alır. Bu şirkette kimler kaç TL maaş ile çalışıyor bunlar araştırılsın.

Beşiktaş Futbol takımının oyuncu ve teknik heyetine 6 ayda ödenmesi gereken para 52,4 mio TL. Yani toplam gelirin %63'ü. Bu tutarın gelirin %50 civarına düşürülmesi gerekiyor acilen. Bir başka açıdan bakacak olursak, amatör şubelerin tüm gelir giderleri, futbol takımının maaş giderlerinin %28'i , toplam futbol takımı giderlerinin ise %16'sı.

Örneğin amatör şubelerin bir yıllık maliyeti Mendes'ın menajerlik ücreti ile aynı. Amatör şubelere yılda 15 mio TL para giderken Mendes ve diğer menajerlerin Beşiktaş AŞ'den sezonun ilk yarısı için aldığı para 7,04mio TL.

Belki de Beşiktaş'ın en çok ihtiyacı olan gelir artırıcı proje, bir an önce stadın yenilenmesi. Bu sezon Beşiktaş sezonun ilk 6 ayında kombine kart geliri olarak 6,3 mio TL, maç hasılatı olarak da 5,4 mio TL kazandı ki bu diğer "büyükler" göz önüne alındığın oldukça az.

Son bir gelir artırıcı proje olarak üye yapısının değişmesi gerektiği vurgulanabilir. 11bin üyeli bir camianın 4bin kişi ile seçime gitmesi üye yapısının tabana indirilememesinden kaynaklanıyor.

Beşiktaş Jimnastik Kulübü kayıtlarına göre 2011 yılı içinde kulübe "üyelik ve aidat geliri" adı altında 2,25mio TL bir para girişi oldu. Bildiğiniz gibi yıllık aidat Beşiktaş'ta 50 TL olarak belirlenmiş durumda. 11bin üyenin tamamı aidatlarını yatırdığına göre bu 550binTL eder.Demek ki 2011 yılı içerisinde Beşiktaş'ın 1,7mioTL değerinde yani 850 tane yeni üye kazandığını görüyoruz.

Üyelik sistemini değiştirip 1 yılda 10bin yeni üye kazanabilir Beşiktaş. Böylece başkan adayları da derneklerin güdümünde kalmadan, ona buna söz vermeden adam gibi işlerini yapabilirler.

Küçülmek kaçınılmaz bir hal almış durumda. Sportif olarak zaten küçülmüş bir Beşiktaş, küçülmeyi gerçek anlamda büyümeye çevirmiş bir Dortmund örneği var önümüzde. 

Ama küçülme amatör branşlardan başlarsa bu Beşiktaş'ı küçültmez, sadece küçük düşürür.