1 Haziran 2009 Pazartesi

Şampiyonluktan Önce 1 Dakika Saygı Duruşu

Hani " sevinmek için sevmemiştik." bal gibi sevindik. Yıllar sonra şampiyonluk geldi. Ama ne şampiyonluk. Biz şerefli 2. liklerimizle övünmedik mi? Ne oldu bize ki küresel bir hastalığın pençesinde can çekişen futbola feda ettik değerlerimizi?


Denize düşenlerin Denizli'ye sarılmasından ziyade beni neden denize düştüklerini ilgilendiriyor. Laf ağızdan çıkar da Beşiktaş başkanı bir şampiyonluğa Beşiktaşlılık duruşunu kamburlaştırır mı?

Şampiyonluk bu futbolcuların, Denizli'nin, Demirören'in analarının ak sütü gibi helaldir. Ancak şampiyon olmak en nihayetinde sportif başarıdır. Ali olmasa Veli, Veli olmasa Ali Beşiktaş'ı zaten 5 yılda bir şampiyon yapar. Bir değerler manzumesi yaratmak ise yüz yıl alır.

Şimdi televizyonlarda, gazetelerde şampiyonluk öyküleri yazılıyor. Tüm bu öykülerin, hikayelerin, şiirlerin, şarkıların arasında bir "es" vermek ve Ertuğrul Sağlam için saygı duruşunda bulunmak istiyorum.

Sanki Beşiktaş lige 7. haftada dahil oldu, sanki Beşiktaş 7. hafta Gençlerbirliği maçına çıkarken sıfır puandaydı. Şampiyonluk kutlamalarında anons yapılırken çok güzel bir şekilde çaycısından malzemecisine bir bütün olarak siyah ve beyaz kucaklaştı. Ama kimse Ertuğrul Sağlam'dan bahsetmedi. Eğer bu bir maratonsa 6. haftaya kadar bayrağı taşıyanı yok saymak Beşiktaşlılık değildir.

8 yemeyi sineye çekip, 4 yemeği hazmedemeyenlerin, kalbine en yakın şey, ceketinin sol iç cebindeki cüzdanı olanların, üstünde Rıza'nın, Bosque'nin kanları kurumamış savaş baltalarına fırsat vermeden gitti Ertuğrul Sağlam. Gittiğinde takım 6 maçta hiç yenilmemiş, sadece Trabzonspor ve İ.B.B. ile deplasmanda berabere kalmış, 11 gol atmış ve 14 puan toplamıştı.

Vizyonu yoktu, karizması yoktu, Sinan Engin vardır gibi klişelere de sığınabilir, Demirören'i 4. kez haklı çıkarabiliriz.

Küçük bir not. Denizli bu sezon toplam 28 maçta Beşiktaş'ın başında sahaya çıktı ve 57 puan topladı. Sağlam ise 6 hafta Beşiktaş ile 17 hafta da Bursaspor ile sahaya çıktı ve rakiplerinden 47 puan topladı. Denizli'nin maç başına puan ortalaması 2.03 iken Sağlam'ın ortalaması ise 2.04.

Şampiyon olmak için her yolu mubah anlayışının Beşiktaş'tan aldığı en zararsız şey teknik adamlara verilen tazminatlardır. Efsane Başkan Seba döneminde sadece Feldkamp sezon tamamlayamazken, yeni dönemde sadece Tigana ve Sağlam 34 hafta takımın başında kalabilmişlerdir.

Şampiyonluk güzeldir. Herşeyden güzel. Sevinmek için sevmedik ama özlemişiz de sevinmeyi. Keşke bu kadar buruk olmasaydı. Keşke Sağlam gitmeseydi demeyeceğim ama yok sayılmasaydı bari.
Belki Sağlam'ın gitmesi bir işe yarar ve Bursa'lı Beşiktaşlılar ve İstanbul'lu Bursalılar takımlarını tribünde seyretme şansı yakalarlar.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Sonuçta Beşiktaş şampiyon.

Adsız dedi ki...

"sonucta beşiktaş şampiyon"
"hatice değil netice" diyosun yani
demek sadece tüpçü için değil; çoğu kişi için vefa bir semt isminden öte değil.

Adsız dedi ki...

hatırlıyorum, denizli maçından sonraki röportajında Gökhan Zan Ertuğrul Sağlam'a da teşekkür etmişti. takımı onun kurduğunu söylemişti. Gökhan'ı en çok takdir ettiğim an o andır.