4 Haziran 2009 Perşembe

Yıldırım Demirören ve "Eziklik"

Bir kaos var. Ve bu kaosun tam ortasında da Mehmet Topuz var. Ne oldu, nasıl oldu anlamadık ama Mehmet Topuz Beşiktaş ile, kulübü Kayserispor ise Fenerbahçe ile anlaşmış. Bu iş bir şekilde çözülecek bu fırtına bittiğinde ama fırtına ne hasarlar bırakacak ilerde göreceğiz.

Beşiktaş başkanlığındaki ne parlak dönemini yaşadı Demirören bu sezon. Bu başarıyıda çifte kupayla taçlandırdı. Şampiyonluğa giden yolda ailesi ile kenetlenmesi, kupayı almak için podyuma ufak oğlu ile çıkması alışık olmadığımız bir portreydi.

Ama başarının ardındaki sır Demirören ve diğer yöneticilerin "SUSMASI"ydı. Ve Demirören ancak bu kadar dayanabildi. "Beşiktaşlıyım diyen bir futbolcuyu almaya çalışmak ezikliktir." dedi. Peki kulübü ile anlaşmadan bir futbolcuyu "ayartmak" nedir? Ya da futbolcu ile anlaşmadan kulübüyle el sıkışmak.
Mehmet Topuz, Türk spor basınını kilitlemişken, dünya ise Kaka transferine kilitlenmiş durumda. Real Madrid dünyanın en büyük 3 kulübünden biri. Kaka'nın aklını çelebilecek paranında sahibi olduğu açık. Ama Real'in izlediği yol Türk futboluna gönderme yaparcasına dürüst. Madrid'li yöneticiler Milan'lı yöneticilerden Kaka ile görüşebilmek için izin alıyorlar. Yani kulübünün izni olmadan Kaka'ya ulaşamayacak kadar aciz mi Real Madrid. Bu bir kültür işidir.

Türkiye'de transferde izlenen yol yöneticiler tarafından sık sık dile getirilir. "Alamayacağımız oyuncu yok." "Bizde transfer bitmez." Transferi yapan yöneticiler olduğu için bu tür kargaşalar çıkıyor ortaya. Daha önce de söylediğim gibi yöneticiliğe paradan başka kriterler getirilmedikçe bu tür durumları yaşamaya devam edeceğiz.

Eziklik kelimesi profosyonel futbolda yoktur. Herkes iyi futbolcuyu takımında görmek ister. Sen kulübü es geçip futbolcu ile anlaşırsan ,rakibinde futbolcuyu es geçip kulüple anlaşır.

Demirören bir sezonda olsa başaralı bir başkanlık yaptı ve bunun için sadece "susması" ve işi ehline bırakması yetti. Ne oldu şimdi peki tekrar ağzından alevler çıkıyor? Ortaya, taraftarlar birbirini yesin diye bir bomba bırakıyorsun ama önümüzdeki sezon "ezeli rekabet, ebedi dostluk"tan bahsedip kol kola yemek yiyeceksiniz.

2 yorum:

Ahmet Giray dedi ki...

Güzel bir yazı olmus.
Ben bu demecini gormemiştim, heralde demeci vermeden once takımındaki tüm oyuncuların Beşiktaşlı oldugunu ögrenip soylemiştir bunu. Yapmamıştır aksi bir eziklik :)

erdi dedi ki...

Bir göl kıyısında berrak suyun altındaki taşları gözünle rahatça seçebilmek..Bir öykünün arkasına saklanmış, binlerde düşünceyi uyandıran bir yazı. Teşekkürler. Bir sonraki yazını hyecanla bekliyoruz :)))