15 Haziran 2009 Pazartesi

Peckham Şövalyesi - Rio G. Ferdinand


4 taştan çok güzel stadlarımız vardı. Yeşiller grilerden fazlayken çocuktuk ve çocukluk demek "plastik top" demekti. "Meşin top" ise mutlu çocukluk demekti.

Topun sahibi forvet oynardı. Aykut, Feyyaz ya da Tanju olurdu. En yeteneksizler Simoviç, Engin ve Bako'dan birini seçerdi. İşin en kötü yanıi defanstı. Orta sahadaysan sende yetenek var demekti ama defansta bir kere oynadın mı bir daha çıkışın yoktu ordan. Top ayağına geldimi vururdun ama nereye olursa, fırça yemekten iyidi.

Belki bunun etkisi var mıdır bilmiyorum ama ülkemizde yetenekli defans göbeği pek yetişmiyor.
Şimdi düşünün ki Türkiye'nin herhangi bir yerindesiniz. Bir futbol takımında oynuyorsunuz, yaşınız 10-11. İdman başlamadan önce soyunma odasındasınız, kramponlarınızı çıkartırken bale kıyafetiniz yere düşüyor ve tüm takım arkadaşlarınız bize bakıyor. Ne yaparsınız?

Sizi bilmem ama Rio Gavin Ferdinand kıyafeti gururla yerden alır ve üstündeki tozu temizleyip çantasına koyardı.

1978 yılının Kasım ayında Londra'nın varoşlarında dünyaya geldi Ferdinand. Defanstaki açıkları yamama yeteneğini terzi olan babasından aldığı söylesede, çalışmanın bu yeteneğin gelişmesinde daha fazla etkisi olduğu kesin.

Klasik bir futbolcu özgeçmişi Rio'ninki de. Hiç evlenmeyen bir anne baba. 14 yaşındayden ailenin dağılması. Lüksten ve konfordan uzak, varoşlarda, namlunun ucunda bir yaşam. Belki de onu diğerlerinden ayıran Mike Tyson ve Maradona hayranlığı. Her varoşun bir kahramanı vardır ve Londra'daki Peckham semtinin kahramanıda o. Rio.

Ferdinand kendini herşeyi yapmayı arzulayan ve çabuk sıkılan bir çocuk olarak tanımlıyor. Okulda matematik ve sahnede oldukça başarı. Aynı zamanda sahada da oldukça parlak. Bu parlaklık ona QPR Academy'nin kapılarını açıyor ve 10 yaşında o kapıdan giriyor. 11 yaşında ise 4 sene boyunca haftada 4 gün varoşlardan merkeze yolculuk yapmasını sağlayan bursu kazanıyor. O artık bir balet ve Centrel School of Ballet'in bir öğrencisi.

Matematik ve bale, zeka ve zerafet...Rio Ferdinand.

Düzenli futbol oynamaya Elthem Town takımında, orta saha olarak başlıyor Ferdinand ama çok geçmeden hocası onu şimdi ki yerine, defansın göbeğine alıyor ve belki de dünyanın en pahalı defans oyuncusunun doğuşuna vesile oluyor.

Charlton, Chelsea, Millwall ve QPR ile idmanlara çıkan Ferdinand, değişik yerler görme merakına yenik düşüyor ve soluğu M'boro'da alıyor. Burada tutunamayan Rio için dönüş yolu gözüküyor. Denemiş olmanın verdiği huzurla çöplüğüne dönen Rio, Championship Manager oynayanların neden asansör takım olduğunu bir türlü anlayamadığı West Ham'ın "Youth System" adını verdiği akademiye 1992 de giriş yapıyor. 1994'te ilk genç sözleşmesini yapıyor Frank Lampard'la birlikte. 16 yaşında milli takıma çağrılıyor ve UEFA Gençler Şampiyonasında İngiltere forması giyiyor. Bu onun ilk uluslararası deneyimi oluyor.

Mayıs 96'da, Sheffield Wednesday'a karşı sezonun son maçında Tony Cottee'nin yerine oyuna giriyor. Bu onun ilk A takım maçı oluyor. Ertesi sezon henüz 19 yaşındayken West Ham'da yılın futbolcusu seçiliyor.

Kasım 2000 yılında Rio İngiltere'de manşetleri süslüyor. Çünkü o artık İngiltere'nin en pahalı defans oyuncusu. Leeds United tüm imkanlarını zorlayarak Ferdinand için West Ham'a 18 milyon Sterlin veriyor. Verdiği paranın karşılığında Şampiyonlar Liginde yarı finale kadar yükseliyor Ferdinand'lı Leeds. -O sezon Leeds gruplarda Beşiktaş ilede karşılaşmıştı.- Bir önceki sezon yarı finalde Galatasaray'a kaybeden Leeds, yine yarı finalde Valencia'ya elenerek Şampiyonlar Ligine veda ediyor.

Attığı sansasyonel gollerle taraftarın sevgilisi olan Ferdinand, 2001 yılında pazubandını koluna takıyor. Yine başarılı bir sezonun ardından Rio milli takımla birlikte 2002 Düna Kupası için uzak doğunun yolunu tutuyor.

Çeyrek finalde Brezilya'ya elenen İngiltere ülkesine yine erken dönüyor. Başarısızlık ile ilgili spekülasyonlar sürerken ManUtd, Rio'yu Old Trafford'a transfer ediyor. 5 yıllığına Kırmızı Şeytanlarla anlaşan Rio en pahalı defans oyuncusu apoletini de Thuram'dan alıyor. Tam 30 milyon sterlin - 46 milyon euro.

Dünya üzerinde bir defans oyunucu için ödenen en yüksek para. Ve en pahalı trasferler sıralamasında ilk 10'a girebilen tek defans oyuncusu. Hem de aradan geçen 7 yıla rağmen.

ManUtd macerası ise hepimizin aşağı yukarı bildiği gibi. 7 senede 4 lig şampiyonluğu, 2 Lig Kupası, 3 Fa Community Shield, 1 Şampiyonlar Ligi ve 1 Kıtalar Arası Şampiyonluk.

2003 yılında doping testine girmediği için Federasyon tarafından 8 ay cezaya çarptırılan Rio, pek çok konuyu da tartışmaya açtı. Ve bu olay Avrupa Şampiyonası eleme maçlarında Tükiye maçı öncesi meydana gelmişti. Türkiye, İngiltere'ye henüz gol atamamıştı ve Rio kendi ülkesinin federasyonu tarafından cezalandırılmıştı. Acaba aynı durumda bir Türk futbolcusu olsa bizim tutumumuz ne olurdu ülke olarak. Belki de İngiltere'ye atamadığımız golün sebebi bu konu etrafında bir yerlerde saklıdır.

Küçük bir not:Beşiktaş'lıların doyumluk değil tadımlık golcüsü Les Ferdinand, Rio'nun kuzeni.

Sadece yeşil sahalarda değil pek çok alanda yetenekli biri Ferdinand. "Rio's World Cup Wind-Ups" adlı bir tv programında takım arkadaşlarına kamera şakaları yapan Rio, daha sonra beyaz perdeye el attı ve milli takımdan arkadaşı Ashley Cole ile birlikte "Dead Man Running" filminin finansörlüğünü ve yapımcılığını üstlendi. Doğup büyüdüğü varoşu da unutmadı Rio. Peckham hakkında bir belgesel çekti ve gençleri suçtan uzuk tutmanın yollarını anlattı.

Tüm bunları yapan Rio belki mevki itibari ile farklı bir yerde olsaydı fiyatı takım arkadaşı Ronaldo kadar olabilirdi kim bilir.

Futbol 11 kişi oynanır ve bu 11 içinden birileri her zaman daha popülerdir ama daha önemli değildir. Takım olmanın şartlarını yerine getirmek için kale bir şekilde savunulmalıdır.

1 yorum:

semih dedi ki...

ellerine sağlık yazan kişinin...izin istemek için pek zamanımız kalmadı fakat sitemizde 2 aydır yayınladığımız e-dergide yazınızı yayınlamak istiyoruz sizin adınızla...umarım sorun olmaz,ben yazıyı çok beğendim,manu ve rio'yu seven fakat bu yazıyı okumayanlar da eminim dergimizde okuyunca beğeneceklerdir...kaleminze sağlık...