10 Aralık 2009 Perşembe

At Olmadan Jokey Olanlar Yine Kazanabilecek mi?


"Mesaj vermek, pas vermeye benzemez."

Yaş itibari ile 7-16 yaş arası erkeklerin hepsinin aklının bir yerinde futbolcu olmak hayali, gerçek olmayı bekleyen ütopya gibi duruyor. Bu hayalini gerçekleştireceklerin sayısı ise maalesef oldukça az.

Ortalama bir takımın 24-25 kişiden oluştuğunu ve bunların başında bir teknik direktör olduğunu düşünürsek, teknik direktör olma sanşı futbolcu olma şansının 25te biri. Sadece şans ile işlerin yürümediği de bir gerçek. Ülkemizde son 20 yıla bakar ve gelip geçici teknik direktörleri saymazsak 18 takımlı ligi değişmeli 30-35 teknik direktör ile geçirdiğimizi görüyoruz. Bu sadece şansla açıklanacak bir durum değil, başarı ile açıklamaya kalkarsak "dükkanı kapatıp" gitmek gerekir.

Teknik direktörlük ülkemizde "gaz vermekten" ileriye gittiğinde o takımlar anında çıtayı yükseltiyorlar. Bilimselliği, "motivasyon" ya da" gaz vermekten" üstte tutan teknik direktörler hem ligi hem de Avrupa'yı kolayca domine edebiliyorlar. Avrupa'dan kastımın en fazla çeyrek final olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Peki geçmişte dünyayı oynadığı futbol ile sallayan, kızların gönlünde taht kuran, her sezon kupa kaldırmaktan kolları yorulan bir futbolcunun teknik direktörlükteki başarı şansı nedir? İstisnalar dışında futbolculuk yaşamının büyük bölümünü kulübede geçirenler, teknik adam olarak kulübeye döndüklerinde daha başaralı oluyorlar.

Son 5 dünya kupasında kupayı kucaklayan 5 teknik direktörden sadece Beckenbauer sahada kulübeden daha çok zaman geçirmiş. Diğer teknik adamlardan, değil sahada kulübede bile futbolcu olarak oturmamış olanlar var. Belki dünya kupalarını geriye doğru araştırmaya başlasak 5te 1 lik oran kariyerli futbolculuk geçmişine sahip teknik adamlar lehine değişebilir.

Arrigo Sacchi, Milan'ı dünya kulübü yapmakla kalmamış aynı zamanda yine kendisi gibi hiç profosyonel olarak futbol oynamamış olan Fenerbahçe'nin eski antrenörü Parreria'nın Brezilya'sına finalde elenen İtalya'yı USA 94'te başarı ile yönetmiştir.

Bunca başarının ardından bir gazetecinin "Hiç futbol oynamadan nasıl teknik direktörlük yaptığını" sorduğu soruya yanıtı "Jokey olmak için at olmanız gerektiğini bilmiyordum." olur.

Yıldız bir futbolcu teknik adam olarak takımla ilk günkü toplantısında tecrübelerini futbolculara aktarmakla başlar işe. Futbolcular onun geçmişine saygı duyar ve sözünü dinlerler. Ancak tecrübe süslü "Biz bir gün" girizgahlı konuşmalar futbolcuları bıktırabilir.

Hayatında yeşil sahaya bir forma ile profosyonel olarak çıkmamış teknik adamların yıldız futbolculara daha çok çalışması gerekmektedir.

Daha önce de sözlediğimiz gibi Sacchi, Wegner, Alex Ferguson, Mourinho, Hollier, Benitez, Löw, Daum, Domenech gibi teknik direktörlerden bazıları futbolculuk geçmişleri genelde kulübede geçiren isimler. Klinsmann ve Van Basten ise futbolcu olarak herkesin takımında isteyeceği, teknik direktör olarak ise yanına bile yaklaşmayacakları isimler. Hagi'de bu klasmanda değerlendirilebilir.

Bülent Timurlenk blogunda dünya kupasına katılacak 32 takım teknik direktörünün yıllık kazançlarını yayınladı. Biz de bu listeye teknik adamların futbolculuk kariyerleri açısından bakalım.

Milli Oynadığı Kulüpler

- Fabio Capello (England) 32 Kez A Milli / SPAL – Roma – Juventus - Milan
- Marcelo Lippi (Italy) Hiç Milli olamadı / Savona – Sampdoria - Pistoiese
- Joachim Löw (Germany) Hiç Milli olamadı / Stuttgart – E.Frankfurt - Freiburg
- Javier Aguirre (Mexico) 59 Kez A Milli / Atlante – Osasuna - America
- Carlos Parreira (South Africa) Hiç Futbol Oynamadı / Teknik adamlığa 24 yaşında başladı
- Berter van Marwijk (Holland) 1 Kez A milli / AZ Alkmar – MVV – Fortuna Sittard
- Ottmar Hitzfeld (Switzerland) Hiç Milli Olamadı / Basel – Stuttrtgart - Luzern
- Vicente del Bosque (Spain) 18 Kez A Milli / Cordoba – Castellon – Real Madrid
- Carlos Queiroz (Portugal) Hiç Futbol Oynamadı / Alex Ferguson’un yardımcılığı yaptı
- Pim Verbeek (Australia) Hiç Milli Olamadı / Roda – Brada - Rotterdam
- Dunga (Brazil) 91 Kez A Milli / Fiorentina – Stuttgart - Internacional
- Diego Maradona (Argentina) 91 Kez A Milli / Barça – Napoli - Sevilla
- Takeshi Okada (Japan) 24 Kez A Milli / Furukawa Electic (189 maç / 10 yıl)
- Ricki Herbert (New Zealand) 61 Kez A Milli / Wolverhampton Wanderers
- Otto Rehhagel (Greece) Hiç Milli Olamadı / Herta Berlin - Kaiserslautern
- Paul Le Guen (Cameroon) 17 Kez A Milli / Nantes - PSG
- Marcelo Bielsa (Chile) Hiç Milli Olamadı / 25 yaşında futbolu bıraktı
- Vahdi Halilhodzic (Ivory Coast) 15 Kez A Milli / Nantes - PSG
- R. Domenech (France) 8 Kez A Milli / PSG - Bordeaux
- Hun Jung Moo (South Korea) 84 Kez A Milli / PSV – Hyundai Horang
- Morten Olsen (Denmark) 102 Kez A Milli / Anderlect - Köln
- Milovan Rajevac (Ghana) Hiç Milli Olamadı / RedStar – Sloboda Uzice
- Bob Bradley (USA) Hiç futbol oynamadı
- Radomir Antic (Serbia) 1 Kez A Milli
- Matjaz Kek (Slovenia) 1 Kez A Milli
- Gerardo Martino (Paraguay) 1 Kez A Milli
- Rabah Saadane (Algeria) Hiç Milli Olamadı
- Reinaldo Rueda (Honduras) Hiç Futbol Oynamadı
- Vladimir Weiss (Slovakia) 31 kez A Milli / Sparta Prag / Kösice
- Oscar Tabárez (Uruguay) Hiç Milli Olamadı / Sud America – Bella Vista
- Kim Jong Hun (North Korea) Hiç futbol oynamadı
- Shaibu Amodu (Nigeria) Hiç futbol oynamadı

  • 32 teknik adamdan 9'u futbolculuğu sırasında milli takıma seçilecek performansı gösteremedi.

  • 6 teknik adam hiç profosyonel olarak futbol oynamadı.

  • 4 teknik direktör sadece 1 kez milli takımda oynadı.

  • Sadece Morten Olsan 100 kereden fazla milli takım forması giydi.

  • Turnuvayı futbolcu olarak kazanan iki teknik adam var. Biri Dunga diğeri ise turnuvanın saha dışındaki yıldız adayı Maradona.
Bakalım Afrikada kupayı "at olmadan jokey olan" bir teknik adam mı kazanacak yoksa birileri du döngüyü kırabilecek mi?

0 yorum: