18 Mayıs 2009 Pazartesi

YouTube ve Türk Futbolu


Bu yazıyı okuyorsanız internettin öyle ya da böyle yanından geçmişsiniz demektir. Malüm devir artık "iletişim devri", ister istemez bir yerinden bulaşıyorsunuz. İçerik açısından oldukça zengin internet bildiğiniz gibi. Binlerce bilginin depolandığı bir alan. Bomba yapmayı öğrenip teröristte olabilirsiniz, quantum fiziği ile ilgili binlerce şey de öğrenebilirsiniz. Ama bunun kararını siz verirsiniz. Terörist mi olmak istiyorsunuz bilim adamı mı, karar sizindir. Birey olarak vereceğiniz kararlara karışmak için can atan binlerce insanın bulunduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. İnsan hayatına müdahale etmek sıradan bir iş.

Türkiye'de birileri Youtube'daki videolardan rahatsız olmuş ve yine benim adıma gidip şikayet etmiş. Youtube'tan etkileneceğimi, bir kaç zibidinin yüklediği videonun benim olumsuz davranışlar sergilememe neden olacağını düşünmüşler sağ olsunlar.

Türkiye'de futbola başlama yaşı oldukça yüksek profosyonel anlamda. Bir çocuk, 11 kişinin aynı formayı giydiği bir sahada olmak için 12-13 yaşını beklemekte. Bu geç başlangıç öğrenmede dirence neden oluyor ve çocuklar A takıma çıktıklarında, teknik adamlar futbolcuların temel bilgilere sahip olduğu düşünüp ona göre yükleme yapıyor.

A takıma gelene kadar yarı-profosyonel hocalar tarafından eğitilen geleceğin futbolcularının çoğu A takım göremeden başkalarının kararları ile okul için futbola veda ediyor. Kendine gelecek olarak yeşil sahayı seçebilenler ise hocaların bilgisi ve vizyonu doğrultusunda geleceklerini çiziyorlar.

Sıradan bir okul takımında oynarken kaleye çektiğim şut dışarı gittikçe hoca saha etrafında tur cezası verirdi. Şut atmak yasaktı bir nevi, ya kaleyi tutcaktı ya da saha etrafında turlanacaktı. Ben ikisinide seçmedim, şut atmadım.

Youtube'u kapattıran zihniyetle, saha etrafında tur attıran zihniyet bence aynı. Vizyonsuz bir bakış. Şut atmak yasak, youtube yasak, çalım atmak yasak, blogspot yasak. Nasıl ki youtube a bir şekilde giriliyorsa, bir şekilde çalım atan ve şut çeken futbolcularımızda oluyor. Onları da bu kalitesiz futbol ortamında yıldız olarak sunuluyor. Arda neden şut çekemiyor? Toraman topu neden oyuna sokamıyor? Selçuk neden ayağa pas atamıyor? Bunların sorumluları ne kadar futbolcuların kendisiyle bir o kadar da altyapıdaki hocaları.

Galatasaray'da Arda ve Sabri, zaman zaman Aydın, Fenerbahçe'de Semih Şentürk altyapıdan yetişen oyuncular. Ki bunlar altyapının en iyileri ki A takımda kendilerine yer bulabilmişler. Beşiktaş'ta ise en iyi ihtimalle Batuhan gelecek sezon takıma katılacak.

Zihniyet aynıdır. İnterneti yasaklayan zihniyet ile şut atmayı yasaklayan zihniyet aynı tornanın ürünüdür.

0 yorum: