26 Temmuz 2013 Cuma

Havuz problemi!

Portekiz Liginin lokomotif kulüplerinden Benfica havuzdan çekilip iç sahada oynayacağı maçları kendi kulüp televizyonundan yayınlamak için harekete geçti ve havuza atılmış bu taşın etkisi dalga dalga yayılmaya başladı.
Portekiz Liginin ekonomik yapısı ele alındığında havuza girmek ile girmemek arasında çok fark bulunmuyor. Sporting, Benfica ve Porto büyük muslukları ile havuzun %75’ini alırken lig için büyük olan bu makas ülkemizle kıyaslandığında oldukça gülünç kalıyor. 2011/12 sezonu sonunda Porto Portekiz Ligi geliri yayınlarından 11,3 milyon Euro kazanırken aynı sezon ligi 6. bitiren İBB ise 13 milyon Euro koymuştu kasasına.
Ekonomik model olarak Portekiz tam bir tacir ülke. Düşük yayın gelirleri, boş tribünler kulüpleri “yap işlet devret” mantığında yönetilmeye itmiş ve asıl kaynak futbolcu satışı.
Benfica’nın havuzdan çıkmasının, Portekiz’in Anadolu’suna vereceği zarar ile Fenerbahçe’nin havuzdan ayrılması durumunda Öz Anadolu’nun alacağı zarar arasında fark var.
Benfica’nın havuzdan çıkmak sonrasında geliştirdiği çözüm ekonomik anlamada ne kadar mantıklı tartışılır. Çıkan haberlere göre bir maçı TV’den izlemenin fiyatı ile stadyumda izlemenin fiyatı arasındaki fark insanları TV başına yönlendirebilir çünkü TV’de bir maçı izlemenin bedeli bilet fiyatından düşük olacak.
Havuz sistemi dünyanın pek çok yerinde uygulanıyor ve genel olarak rekabete prim veren bir yapı oluşturulmaya çalışıyor. Havuz sistemi olmayan liglerde rekabetin düşük olması ile rekabetin düşük olduğu liglerde havuz sistemi olmaması bir sarmal.
Örneğin bizim ligimizde 30 yıl önce bile şampiyon olmuş olsanız bile her yıl o payı kasanıza koyuyorsunuz, Almanya’da ise kimse sizin 4 yıl önceki bir başarınız için para vermiyor. Premier League’de bir kulüp alacaksanız aklınızda bulunsun gelirlerin %50’si eşit dağıtılıyor kulüplere, kalan kısım ise performans ve reytinge göre dağılıyor.  Fransızlar uzun zamandır bu sistemi uyguluyor. Gelirin %50’si kulüplere eşit olarak dağıtılıyor. %25’i o sezonki performansa, %5’i ise önceki 5 sezonun performansına göre dağıtılıyor. Kalan kısım ise reytinge göre belirleniyor.
Havuz sistemi olan liglerde en çok kazanan takım ile en az kazanan takımların gelirini oranladığımızda 2,5 – 5 arasında değişirken havuz sisteminin olmadığı İspanyada bu oran 11.
Benfica’nın bu hamlesinin ülkemizdeki yankıları ne olur dersek, kulüplerin her sezon lige katılabilmek için imzaladığı taahhütname ile havuzu bozamayacağının garantisini veriyor. Haliyle bu kriter, lige katılmak için bir şart. Yani hem havuzdan çıkıp hem de ligde oynamak pek mümkün görünmüyor. Her kulüpler birliği toplantısından sonra naklen yayın gelirlerinin artırılması konusunu dile getiren temennilerin ekonomik karşılığının bu olmadığını ve ligi 6. sırada bitiren bir Spor Toto Süper Lig kulübünün Portekiz Şampiyonundan daha fazla kazandığını birilerinin bu toplantıda söylemesi gerekiyor.
Havuz sistemi olarak tek falsomuzun %11’lik şampiyonluk payı olduğu düşünülebilir. Bu ezeli ve ebedi rekabete uygun bir uygulama olabilir belki ama günümüz futbolunda hiç şampiyon olmamış kulüpler ile “5 büyük” arasında bir haksız rekabet ortamı oluşuyor.
6+0+4 ile Anadolu’dan İstanbul’a kesilen biletlerin fiyatında bir artış olacağı ve kulüplerin gelirinin artacağı düşünülürse %11 Şampiyonluk payı son 3-5 sene ile sınırlandırılır ise daha adaletli bir sistemin sahibi olabiliriz.

0 yorum: