'Feda' Devam Etmeli

Feda sezonunda, bazı futbolcular alacaklarından vazgeçerken elini büyük ölçüde taşın altına koyan siyah beyazlı taraftar oldu. Feda sezonunda gelirlerin bir önceki sezona göre -Avrupa kupaları geliri olmasa dahi- gerilememesinin en büyük sebebi Beşiktaş taraftarının aidiyet duygusuna boyun eğmesiydi denilebilir.

Tüm rakipleri bir sezonda Beşiktaş’ın sattığından 5 kat daha fazla forma satarken Siyah Beyazlı camianın kendi içinde öz eleştiri yapmasına dahi gerek yoktu çünkü Beşiktaş’ın öylesi bir gelire ihtiyacı yoktu. Beşiktaş’ın en tepesinde tüm karar mekanizmalarında yer alan büyük başkanı gerektiğinde elini cebine atıyor, kulübü nankör(!) taraftara muhtaç etmiyordu.

Forma, lisanslı ürünler ve isim hakları bir kulübün coğrafya gözetmeksizin kendisine gönül veren herkese pazarlayabileceği en önemli varlıkları.

Bir kulübün kombine geliri stat kapasitesi ile sınırlı.

Bir kulübün lokal yayın gelirleri yayıncı kuruluş ile yapılan anlaşma ve sportif başarı ile sınırlı.

Ancak bir kulübün ticari gelirleri sınırsız.

Beşiktaş, İstanbul’daki iki rakibine göre bu alanda ferah ferah geride kalırken Denizli yönetiminde iki kupalı sezonun sonrasında Beşiktaş AŞ’nin forma ve lisanslı ürün satışları 13,4 milyon TL’ye ulaştı. Ancak bir sonraki sezon bu gelir %11 geriledi ve 11,9 milyon TL’ye kadar geriledi. Ertesi sezon ise %4 artış gösteren forma ve lisanslı ürün satışları 12,4 Milyon TL oldu. 2012-13 sezonunda ise Feda rüzgarı ile yelkenlerini dolduran geminin aldığı yol bir önceki seneye göre %98 arttı ve ciro 24,6 milyon TL seviyesine ulaştı.

Beşiktaş’ın bu gelirlerden brüt karlılığı ortalama %44. Yani 100 TL’ye satılan bir üründen al-sat karı 44 TL. Bunun üzerine personel giderinden, kira giderine, yemek giderinden, ısınma giderine pek çok başka gider eklenerek net kara ulaşılıyor. Bazı Kartal Yuvası mağazaları oldukça iyi kar ederken bazılarının açık durması sadece bir prestij anlamı taşıyor.

Örneğin İnönü Stadyumunun hemen altında bulunan 1 nolu Kartal Yuvası Mağazasının 2012 yılı ilk 8 ayında net getirisi 1,2 milyon TL oldu.

Cirodaki artışın uzun vadede, mal maliyetinde bir azalmayı da beraberinde getirebileceği ölçek ekonomisinin bir sonucu. Beşiktaş’ın 4 sezonda sürekli aynı kar marjını elde etmesi istikrar açısından ve geleceği planlama açısından sağlam ipuçları verebilir yöneticilere.

YIL BAZINDA CİRO
Sezon	CİRO	Maliyet	BRÜT KAR	KARLILIK
2009 - 10	13.409.711	7.768.142	5.641.569	42,07%
2010 - 11	11.944.368	6.669.573	5.274.795	44,16%
2011 - 12	12.480.053	6.887.605	5.592.447	44,81%
2012 - 13	24.676.061	13.613.225	11.062.836	44,83%

UEFA Tahkim kurulundan çıkacak olumlu bir sonucun yukarıdaki tabloya pozitif etkisinin olacağını tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok ama GS Store’ un 50 milyon TL cirosunun yanında alınacak daha çok yol olduğunu görmek gerekiyor.

Ama unutulmaması gereken bir diğer konu da taraftardaki bu “Feda” ateşi söndürmemek. Cirodaki %100 artış, Feda duygusu ile normalin üzerinden para harcayan taraftarın harcamasını normale çekmesi durumunda önümüzdeki sezon ne olur yöneticilerin eğilmesi gereken en önemli konulardan biri. Bu konuda yapılan çalışmalarda yöneticilerin de çok fazla bir umudu olduğu görünmüyor ki 2013-14 sezonu için bütçelenen rakam 20 milyon TL civarında.

Beşiktaş’ın futbol yapılanmasını Önder Özen’e emanet eden yöneticilerin Önder Özen’den rol çalmak yerine, asıl yapmaları gereken bu işlerle, kulübün mali ve idari stratejilerine odaklanmaları gerekiyor.