13 Ağustos 2010 Cuma

Hayırsız Evlatlar ve Aykut'un Devrimi..

Aziz Yıldırım, temmuzun 19'unda Hürriyet gazetesinde yayınlanan röportajında yeni hocası Aykut Kocaman için önemli açıklamalarda bulundu.

Fatih Çekirge' nin "Neden şimdi Aykut Kocaman?" sorusuna "Aslında uzun süredir bu düşünce vardı. Ben şimdi bütün taraftarların Aykut Hoca’yı desteklemesini bekliyorum. Bu çok önemli. Eğer Aykut Hoca’yla başarırsak Türk futbolunda yeni bir dönem açılacak. Devrim olacak." diye cevap veriyordu. Bunun üzerine de Çekirge "Nasıl bir devrim?" diye soruyor. Ve işte Aziz Yıldırım'ın müthiş cevabı geliyor."Eğer Aykut Hoca istediklerini yapabilirse.. Ve başarırsak.. Böylece bugüne kadar yabancı hoca arayışıyla giden Türk futbolu yeni bir döneme başlar. Kendi takımından, kendi oyuncuları arasından, kendi altyapısından yetişen yerli hocaların devrimi olur bu. Türk futbolu yabancı hoca baskısından kurtulur.. Dünyanın dört tarafında hoca arayacağımıza kendi içimizden hoca buluruz. Bu da yerli teknik adamların yetişmesi demektir. Yani Türk futbolunun gelişmesi demektir. Devrim budur."

İnanarak mı, hissederek mi veriyor böyle bir cevabı bilmiyorum. Ama kulüplerin sezon öncesi evlatlarına bu şekilde sahip çıkma demeçleri herkesin alışık olduğu bir durum. Özelliklerle kaoslar sonrası başvurulan önemli taktiklerden biridir evlat edinme operasyonu.Takımın aldığı kötü sonuçlar sonrası önce taraftara teknik direktörün kellesi verilir. Ardından o takımın formasını giymiş ve o forma ile şimdi yönetimi tehdit eden taraftarı mest etmiş biri teknik adamlığa getirilir. Yeni teknik adama yumuşak geçiş yapılır. Bir nev-i tampon bölge.

Yeni adıyla Spor Toto Süper Lig'in şampiyon apoletli 28 tane teknik adamı var. 4 sezon bu sevinci yaşayan A.Suat Özyacızı ve Fatih Terim en çok şampiyonluk kazanan hocalar. Ayrıca bu iki hocanın futbolculuk döneminde formasını giydikleri takımı daha sonra şampiyon yapmaları da ilginç birer not.Evlat edinme operasyonlarının ilki 1961 yılında profesyonel ligin 4. sezonunda yaşandı. Yıllarca Galatarasay formasını terleten Gündüz Kılıç, teknik adam olarak takımını 2 sezon üst üste şampiyonluğa taşıdı. Bir sonraki futbolcu teknik adam başarısı için 13 sezon bekledi Türk futbolu. Sancılı geçen bekleyişin sonunda Anadolu devrimi gerçekleşti ve bu devrimin mimarı Ahmet Suat Özyazıcı'ydı.

Daha sonraki zamanlarda Özkan Sümer ve Mustafa Denizli ile bu genelenek devam etti. 1996 yılına kadar oynanan 38 sezonda 9 kez şampiyon olan takımların teknik adamları , daha önce o takımın futbolcusu yani evladıymış.

Bu çizgiyi neden 1996 yılına kadar çizdiğimi elbette anlamışsınızdır. Euro 96 sonrası milli takımlar teknik direktörü Fatih Terim Galatasaray'ın, yardımcı antrenör Rasim Kara ise Beşiktaş'ın başına geçti. İşte o gün Türk futbolu için Aziz Yıldırım'ın söylediği devrimin ilk adımı atılmıştı. 2000 yılının Mayıs ayına kadar her üstüne koyarak ilerleyen Terim ve öğrencileri bir Türk kulübünün ulaştığı en yüksek yerdeydi. Avrupadan bir kupa ile dönmek başlı başına devrimdi.

Aziz Yıldırım'ın 2010 yılında verdiği röportajın neden asında ağzıdan çıktığında hükümsüz kaldığını anlatabildim sanırım. Bundan 10 yıl önce Aziz Yıldırım'ın söyledikleri oldu ama sürdürülebilir olmadı.

Fatih Terim'in görevi 2000 yılında bıraktı. Rasim Kara ile yollar ise 96-97 sezonunun sonunda ayrıldı. O günden bu güne oynanan 10 sezonda 3 sezonda yerli teknik adamlar şampiyonluğa ulaştı. Mustafa Denizli Beşiktaş ve Fenerbahçe ile birer kez, Ertuğrul Sağlam ise Bursaspor ile bir kez kupayı kazandı.

2000 sonrası kulüplerin evlat edinme operasyonları başarıya ulaşamadı.Fenerbahçe, Zeman deneyiminden sonra Turan Sofuoğlu'nu takımın başına getirdi. Ardından 2003 yılında Oğuz Çetin'e bu fırsat verildi ama sabredilmedi. Son olarak ta 2010 yılında Aykut Kocaman takımın başına getirildi.

Galatasaray bu gelenekte sağladığı başarıyı Terim sonrasına taşıyamadı. Lucescu'nun gönderilmesinin ardından takımın başına dönen Fatih Terim, ardından efsane oyuncu George Hagi ve sonra olarak Skibbe sonrası Bülent Korkmaz evlat olarak takıma döndüler. Ama Türkiye'deki tek başarı endeksi "şampiyonluk" olduğundan bu eski futbolcu, yeni teknik adamların takımın başındaki ömrü pek uzun olmadı.

"Evladım diyerek anlından öpülenlerin suratına kapı çarpma geleğinin" öncülerinden Demirören yönetimi. Seba sonrası kaostan sürekli teknik direktör değiştirerek kurtulunacağını sanan 3. bin yılın yöneticleri içinde ilk evlat ithal eden Yıldırım Demirören oldu. Rasim Kara sonrası 9 sezonda 8 teknik adam değiştiren Beşiktaş Del Bosque'yi gönderip İspanya'nın 4 yıl sonraki dünya şampiyonluğunun önünü açarken, Rıza Çalımbay'ı takımın başına getirdi. Atom Karınca sonrası takım Mehmet Ekşi'ye emanet edildi. Tigana sonrası Tayfur Havutçu'nun sorumluluğuna bırakılan takımın 4. evladı Ertuğrul Sağlam oldu. Daha sonra Sağlam Bursaspor'un üvey evladı olarak büyük bir başarıya imza attı.

Futbolcusundan teknik direktör yapıp şampiyon olan iki takımdan biri olan Trabzonspor'un 2000 yılı sonrası teknik adamları içinde önemli Trabzonsporlu eski futbolcular bulunuyor. Sadi Tekelioğlu, Turgay Semerci ve Şenol Güneş son 10 yılda görev alan eski futbolcu yeni teknik direktörler.

Adları gözünüze çarpsın diye kalın yazdığım isimlerim ortak noktası hiç birinin 10 yıllık dönemde bir kez dahi şampiyon olamamış olması. 12 farklı teknik adam içinde sezon bitiren bile yok neredeyse. Başarının, sabır ile övürülü duvarların ardında olduğunu herkes biliyor ancak kısa vadede çok şey bekleyenlerin zümresine dahil olduğumuzdan cesur hamleleri hep kesik kesik yapıyoruz. Eski futbolcunun yeni futbolcular üstünde etkisinin şampiyonluğa yetmediğini son Dünya Kupasında gördük. Futbolculara mesaj vermenin, futbol oynarken pas vermekten tamamen farklı olduğunun pek çok örneği var. Ama yazının başında dediğimiz gibi edinilen evladın tampon bölgeye konuşlandırılması oldukça kolay.

Ertuğrul Sağlam bekleseydi belki tazminatını alıp gidecekti. Daum'a yapılan şark kurnazlıkları Aykut Kocaman'a yapılacak mı yoksa Aykut Hoca olası başarısızlık sonrası istifa et baskısından boyun mu eğecek?

Genelde takımın başına erken getirilen ve haliyle erken gönderilen evlatlarla dolu gazete manşetleri. Yüzlerce kez futbolcu olarak bastıkları zeminin bu kadar kaygan olduğunu kramponları çıkartıp, iskarpinleri giydiğinde anlıyor çoğu teknik adam.

Gelirsek Aziz Yıldırım'ın sözlerine. Küllüyen yalandır efendim. Öncelikle Galatasaray ve Fatih Terim'in başarısına hakarettir. Ayrıca da Türk futbolunda yeni dönem başlamaz. Çünkü hedef şampiyonluk olarak konuşmuştur. İlk tren kazasında makinist değişecek ama raylar ve lokomotif aynı kalacaktır.

Aykut Kocaman'ın olası başarısı devrim yaratmaz ama adının Galatasaray ve Trabzonspor gibi evladıyla şampiyon olanlar kulübüne yazılmasını sağlar.

Şimdi Aykut hayırlı evlat mı olacak hayırsız evlat mı onu göreceğiz.

0 yorum: