28 Eylül 2010 Salı

Dizi Karakterleri ve Teknik Direktörler

İzleyici ve taraftar olmak arasındaki en büyük fark tolerans eşiğidir. Söz konusu rakip olduğunda tüm tolerans sıfırlannıyor ve geriye kuru bir fanatizim kalıyor. Kişi davranışlarından taraf olmanın etkileri belirgin bir biçimde görüldüğü gibi üzerinde forma olan X kişi ile doktor önlüğü olan aynı X kişiye bakış tamamen değişik oluyor.

Ben ilk paragrafı yazmışken sevgili Semih Kalkan'ın bir twitter mesajı konuyu bir anda kafamda dallandırıp budaklandırdı.

Her ekran karakteri bir kurgudur ve gereçek hatta bir yerlerden yontulmuştur.

Durum böyle olunca Gregory House hastalarının Mourinho hakkında atıp tutmaları benim gibi Semih Kalkan'ı da rahatsız etmiş. Ama baktığımızda çocukken birbirini kaybeden ruh ikizi gibi M.D. House ile Jose Mourinho.
İkisi de huysuz ve geçimsiz. Antipatik ve empati yeteneğinden yoksun. İkisi de insanları irite ederek sonuca gitme konusunda oldukça başarılı. İkisi de bir takımı yönetiyor ve amaca ulaşmada her yolu mübah sayıyor. Tek farkları House MD. yaşamıyor. Mourinho ise bir teknik direktörlük bianeli olarak karşımızda duruyor. Porto, Londra, Milano ve şimdi de Madrid'te futbolun mutfağında en leziz olmasada yönettiği takımlar için en doyurucu yemekleri yapıyor.

Gregory House'u sevip Mourinho'yu sevmemek iki yüzlülük olmasa da taraftarlık duygularından arınamamışlık olabilir.

Bir diğer örnek ise Del Bosque ile Yaprak Dökümünün Ali Rıza beyi. Biraz zorlama bir benzerlik gibi gelebilir ama baktığımızda ikisi de insancıl. İkisi de köklerine bağlı. İkisi de yumurta kapıya gelmeden dikkate alınmıyor. İkiside etrafındakiler üzerinde görünmez hakimiyet kuruyor.

Daum'un son dönemi ile Lost'un Sawyer'ı arasında da bir bağlantı kurulabilir. Özellikle Fenerbahçe'den ayrılma döneminde yaptığı çirkeflikler, sürekli bir uzlaşmaz tutuma ve hiç bir şekilde inadından vazgeçmeme. (Bkz. Guiza)

Ama dediğim gibi Sawyer'ı seven Daum'u sevmeyebilir ya da başta dediğimiz gibi House'a tapan Mourinho'dan nefret edebilir ve tüm bunlar taraftarlık algısıdır.

Unuttuklarım vardır muhakkak onları da size bırakıyorum.

0 yorum: