
Cevabınız hayırsa siz bir futbol seversiniz.
Peki ya Diyarbakırspor şehrinize geldiğinde sahada 11 tane eli silahlı teröris ve tribünde yandaşları mı var sanıyorsunuz?
İlk soruya cevabınız "hayır" ikincisine "evet" ise siz sadece futbolu seversiniz.
Cevabınız iki soruyada "evet" ise bu yazı size yazılmış demektir, umarım anlarsınız.
Bursa'da oynanan bir karşılaşmada birazda topluluk psikolojisiyle tribünden yükselen seslere kulak tıkamak mümkün değil. Daha bi ay önce Adana Demirspor, Livorno'yu konuk edecek diye nasıl da heyecanlıydık. Zaten orada da dillendirilmek istenenler hedefe ne kadar ulaştı tartışılır. Bursa Atatürk Stadından yükselen ses, alçalan başka değerlerin habercisi olması adına oldukça önemliydi.
Newcastle forması giyerken hakkında ırkçılıktan soruşturma açılan Emre için hepimiz " Bizde ırkçılık" yok dememişmiydik. Oysa gördük ve duyduk ki daha beteri var. Kendi takımını desteklemek yerine rakip takım için atıp tutmanın faturası her hafta PFDK tarafından kulüplere ödetiliyor ancak bu işten nemalananlara hiç bir şey olmuyor.
Ekvator, Gaziantep, Kayseri, Bağdat, Samsun, İstanbul, Icha, Venissieux, Purhus, İzmir. Bu illerde doğmuş sahaya Diyarbakır formasıyla çıkan ve "bebek katilleri" ile aynı kefeye konan futbolcular. Nerede doğduklarının da önemi yok önceliği insana verdikçe (Aslında var; belki takımdaki Diyarbakırlı oyuncu sayısının azlığıdır Süper Ligte kalıcı olamamalarının nedeni.)
Aileni, eşini, çocuklarını, ananı, babanı bırakıp bir yere çalışmaya gideceksin, taraftar sana "Pkk dışarı" diyecek. Peki dışarısı neresi? Dışarıda ne var? O dışardaken sen içeride mutlu olabilecek misin?

Söylesenize biz kim oldu böyle?
1 yorum:
Hadi ordan çok biliyosun..
Yorum Gönder