1 Ekim 2013 Salı

Daha yolu var!

Beşiktaş yenilenmiş kadrosu ve teknik ekibi ile sezona iyi bir başlangıç yaparken diğer yandan adı artık kabak tadı verse de 'Feda' diye adlandırılan sezonun mali verileri de açıklandı.
Feda sezonunda Beşiktaş bir önceki sezona göre %4’lük gelir kaybına uğrayarak 147,4 milyon TL gelir elde etti. Giderler ise gelirin oldukça üstünde olduğundan net zarar 68,30 milyon TL oldu. Esas faaliyetler olan futbol ve lisanslı ürünlerde ise zarar 24,70 milyon TL oldu.
Gelir kalemlerinde ilk sırada %36,78’lik pay ile Süper Lig yayın gelirleri yer alırken bu gelir geçtiğimiz sezona göre %20 oranında düşmüş görünüyor. Gelir kalemlerinde yayın gelirlerinin hemen ardından %19,80’lik pay ile Lisanslı Ürün satış gelirleri yer alıyor. Bir önceki sezona göre %121,34’lük bir artış kaydeden bu gelir taraftarın üzerine düşeni yaptığının da bir kanıtı.
UEFA Kupası’na gidememenin etkisi 5,5 milyon TL olurken Beşiktaş, EURO 2012’de oynayan oyuncular ve Özel Turnuva gelirlerinden bu farkı 3,8 milyon TL’ye düşürmeyi başarmış durumda.
Maç günü gelirleri dediğimiz kombine, loca ve bilet satışları gelirin %18’ini oluştururken geçtiğimiz sezona göre artışın sadece %1,55 olması yönetimin fiyatlamada pek de başarılı olmadığını gösteriyor.
Gelirlerde umduğu artışı bulamayan Beşiktaş, futbol faaliyetlerinden kaynaklanan giderinde ise %17,50’lik bir tasarruf sağladı. 2011/12 sezonunda 208,6 milyon TL olan esas faaliyet giderleri ise 2012/13 sezonunda 172,10 milyon TL’ye düşmüş durumda. Ayrıca finansman maliyetlerindeki %42’lik iyileşme ve futbol dışı gelir giderlerdeki %62,92’lik azalma zararın 150,80 milyon TL’den 68,30 milyon TL’ye düşmesinin başlıca sebepleri.
Bir futbol takımının olmazsa olmazı futbolcular. Ve bu futbolcular kulüplerin ister istemez en yüksek giderini oluşturuyor. Beşiktaş futbolcu ve teknik ekibin ücretlerinde 2012/13 sezonunda 2011/12 sezonuna göre %34,82 kesinti yaparak 141,5 milyon TL olan futbolcu ve teknik ekip maaşlarını 92,2 milyon TL’ye indirdi.
2011/12 sezonunda Beşiktaş kazandığı her 100 TL’nin 92TL’sini futbolcu ve teknik ekibe öderken 2012/13 sezonunda bu rakam gelirin %63’üne çekildi ki makul bir oran olduğunu söylemekte fayda var.
Futbol ekonomisine ait tüm tartışmaların başlangıç noktası sayılabilecek Beşiktaş’ın borçlarında ise %34’lük bir azalma söz konusu. Bankalara ve faktoring kurumlarına olan borçta %21’lik bir azalma olurken ticari borçlardaki azalma %51 olarak gerçekleşti ve borçlarda net 94,68 milyon azalma oldu. Ancak sermaye artışı olmasaydı bu azalma sadece 8 – 9 milyon TL civarında olacaktı. Çünkü 40 milyon TL’den 240 milyon TL’ye çıkartılan sermayeden kulübün kasasına 85,84 milyon TL nakit girişi sağlandı.
Borçların vadelerine baktığımızda ise 2013-14 sezonunda ödenmesi gereken borç 99,6 milyon TL ve ayrıca bu borçların faizi. Toplam borcun %54,7’si bu sezon ödenmek durumunda. 2014-15 sezonu ve sonrasına sarkan borç ise 82,5 milyon TL civarında.
Bunun yanı sıra Beşiktaş’ın vergi borçları da almış başını gitmiş durumda. Futbolcu ve teknik kadroya yapılan ödemelere ve tahakkuklara ilişkin hesaplanan stopaj ve damga vergilerinden dolayı ödenmesi gereken 13,5 milyon TL borcun yanı sıra daha önce ödenmeyen ve taksitlendirilmiş vergi borcu 56,55 milyon TL. Net vergi borcu ise 70 milyon TL’yi buluyor. Ancak devletin şefkatli kolları büyük dediğimiz kulüpler için her zaman açık. Ayrıca sezon başında yapılan protokollerden kaynaklanan gelir 7,1 milyon TL.
Beşiktaş’ın en büyük sorunlarından biri de dava ve icralar. Beşiktaş bu sezon sadece dava ve icra giderleri için noter ve harç bedeli olarak 2,5 milyon TL harcadı. Beşiktaş aleyhine 31 Mayıs 2013 tarihinden önce açılmış 34 dava ve icra takibi bulunuyor. Bunlarının tümünün kaybedilmesi durumunda çıkacak fatura ise 10,5 milyon TL, 1,7 milyon EUR ve 2,2 milyon USD.
Beşiktaş’ın bir sezonluk performansı muhteşem olmasa bile Fikret Orman başkanlığındaki yönetim bir önceki seneye göre daha iyi bir iş ortaya çıkartmış durumda. Ancak son beş sezondaki zarar 417,04 milyon TL ve öz sermaye 240 milyon TL olan ödenmiş sermaye olmasına karşın negatif 219,77 milyon TL’ye ulaşmış durumda. Bu durumda bir sermaye artışının daha gündeme gelmesi kuvvetle muhtemel. Şirketin hakim ortağı olan BJK Derneğinin şu anda şirketteki payı %62,50 ancak olası bir bedelli sermaye artırımı için Derneğin de küçük yatırımcı gibi para koyması gerekiyor ve Dernek bu nakdi sağlamak için %5 oranındaki hissesini halka satmak için çalışma başlatmış durumda.  Bu çalışma ile elde edilecek nakdin olası bir bedelli sermaye artırımında kullanılacağı düşünülebilir.
Beşiktaş’ın bu bataktan kurtulması ve makul zararlar eden bir şirket haline gelmesi için daha oldukça yolu var. Bir bedelli sermaye artırımı daha geliyorum diye sinyal veriyor ancak Beşiktaş’ın rakipleri ile arasını kapatmasını sağlayacak en önemli hamle Vodafone ile ilk adımı atılan ve yıkımına başlanan stadyumun yenilenmesi. Stadyum gelirlerinde rakiplerinin oldukça gerisinde kalan Beşiktaş için bu konu hayati bir önem taşıyor.
Sezona sportif anlamda umutlu başlayan ve yine bu anlamda idari yapılanmasını iyi örgütlediği düşünülen Beşiktaş, harcamaları sabit tutmak kaydı ile bu sezon Şampiyonlar Ligi biletini cebine koyması derin bir nefes alıp soluklanmasını sağlayacak. Eğer gelir artışı varsayımı ile harcamaların ucu kaçarsa iki senede bir ortaklardan para istemek bir gelenek haline gelecek.

0 yorum: