1 Ekim 2013 Salı

Bu '61' başka!

Bu sezon başında Maluda ve Bosingwa transfleri ile ligin en renkli kulüplerinden biri olan Trabzonspor taraftarlarına KAP aracılığı bu transferleri müjdelerken; Kamu Aydınlatma Platformu web sitesini ziyaret eden taraftarlarını mutlu etti. Ancak KAP’a son bildirilen mali tablolar Trabzonspor’un sorunun birkaç yıldız transferinden çok daha fazla olduğunu gözler önüne serer cinsten.
61. dakika şovu ile stadı bir cazibe merkezine çeviren taraftarın 61 milyon TL’lik zarar için söyleyecek pek çok şeyi olabilir genel kurulda.
Trabzonspor 2012/13 sezonunda 66,7 milyon TL gelir elde ederken zararı 61,2 milyon TL’yi buldu. Bu zararın başlıca sebebi ise 2011-12 sezonunda Şampiyonlar Liginden gelen 57,8 Milyon TL’nin bu sezon kasaya girmemesi oldu.
Futbol faaliyetlerinden 55,13 milyon TL zarar eden kulüp, bu zarara yönetim ve finansman maliyetleri de katılınca zarar 61,2 Milyon TL’ye kadar çıktı.
Özellikle gelirlerin, borsaya açık diğer futbol kulüplerinin çok gerisinde aşikar. Fenerbahçe ve Galatasaray 200 Milyon TL barajını aşarken Beşiktaş 12/13 sezonunda 155 Milyon TL gelir elde etti. Beşiktaş’ın gelirinin yarısını bile elde edemeyen kulübün sorgulaması gereken pek çok problem masanın üzerinden duruyor.
Gelir pastasının yarısını tek başına yayın gelirleri kaplarken ikinci sırada Sponsorluk ve reklam gelirleri yer alıyor. Fenerbahçe ve Galatasaray da kombine kart ve bilet gelirleri yayın gelirlerinin üzerinde yer alırken sponsorluk ve reklam gelirleri de yayın gelirini zorluyor. Trabzonspor maç günü gelirlerini yayın gelirleri ile aynı seviyeye çekmiş olsaydı geliri 100 Milyon TL barajının üzerine çıkacaktı.
Son 3 yılın gelirinden şampiyonlar ligi etkisini çıkartırsak aslında gelirleri üç sezonda yatay bir seyir izlediğini görebiliriz. Bu durumda bütçeleme ve planlamada ayağın yorgana uzatılması daha kolay olur. Tahmin edilebilir gelir üzerinden harcama yapmak ve kaynak planlamak öngörülebilirlik açısından sapmaların azalmasına yardımcı olacak bir durum.
Planlama konusunda kulüplerin başlaması gereken ilk kalem her takım sporunda olduğu gibi futbolcu ve teknik ekip ücretleri. Trabzonspor şampiyonlar liginde oynadığı sezon teknik ekip ve futbolculara 94,6 Milyon TL harcama yaparken bir sonraki sezon %9 bir tasarruf ile bu rakamı 86,6 Milyon TL’ye çekti ancak gelirlerde %51’lik azalış karşısında %9’luk maliyet azalışının pek bir hükmü kalmamış oldu.
2011-12 sezonunda Trabzonspor kazandığı her 100TL’nin 70TL’sini futbolcu ve teknik ekibe maaş olarak verirken bir sezon sonrası olan 2012-13 sezonunda bu rakam her 100 TL’de 130TL’ye çıktı. Böylesi bir sarmalın kar etme şansı zaten yok. Gelirlerin artırılması adına atılacak her adım takımı biraz daha rahatlatacak ancak 6+0+4 ile takımdan gönderilecek yabancı oyuncuların yerin yeni sistemde fiyatı durup dururken artan yerli futbolcular gelecek. Arz talep ile oluşan fiyatın alt segmentine eğildiğinizde ise ortada sportif başarıya ulaşma adında zorluk yaşayacaksınız.
Gelirlerin bir kısmı belli limitler dahilinde gerçekleşiyor ve istediğiniz kadar artırmaya çalışın bir tavanı var. Örneğin yayın gelirinden alabileceğiniz maksimum bir tutar var, ya da stadyum gelirleri kapasite ile sınırlı ve fiyat dengesini gözetmeniz gerekiyor ancak ticari gelirlerin ucu sizin yetenekleriniz ile sınırlı.
Trabzonspor AŞ borçlarındaki artış ise %6 civarında. 2011-12 sezonunu 116 Milyon TL ile kapatan şirket, 2012-13 sezonunu ise 123,1 Milyon TL ile kapadı.
Bu artışın büyük kısmı banka kredilerinde olurken, ticari borçlarda 14 Milyon TL’lik bir azarlış meydana geldi.
Yeni yönetim en çetin sınavını borç konusunda verecek. Toplam 123,1 Milyon TL borcun %93 ‘lük kısmı 2013-14 sezonu içinde ödenmek durumunda. Bu borçların büyük bir kısmının, 'borç ile borç ödemek' şekliyle vadesinin uzatılacağını tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok.
Önümüzdeki sezon baktığımızda mevcut vade dağılımından çok daha farklı bir tablo ile karşılaşır mıyız bilinmez ancak borcun bir yıllık gelirden fazla olması önümüzdeki dönemde finansman maliyetlerinin artacağının bir habercisi.
Ayrıca bu borçların dışında 33,2 Milyon TL’ye ulaşan vergi borcu bulunmakta bordo mavili ekibin. Gelirinin tamamı kar olsa yarısı vergi borçlarına gidecek durumda. Ancak vergi dairelerinin sürekli vade ertelemesi ne Avrupa Kupalarına katılmasına engel Türk kulüplerinin ne herhangi bir yaptırım ile karşılaşmasına.
Bu zarar ile birlikte şirketin sermayesi -17,9 Milyon TL ye kadar indir. Ancak bunun sebebi tek başına zarar değil. Bir de hissedarlara dağıtılan temettü var. Dağıtılan 23 Milyon TL öz sermayeden düşülüyor. Negatif öz sermayenin sürdürülebilir durum olmamasından ötürü diyeceğim ancak Beşiktaş’ın yıllarca negatif öz sermaye ile yaşadığını unutmamak gerekli. SPK ve TTK öz sermayesi negatife düşmüş şirketlere bir olanak düşünüyor. Diyor ki ''varlıklarını ve haklarını yeniden gözden geçir, deftere kaydettiğin değer ile mevcut günkü değeri arasındaki olumlu farkları sermayeye ekle.'' İşte bu dönemde takımdan bedava giden Quaresma’nın değeri 15 Milyon € olarak belirlenmişti. Bu durumda üç oyuncuya biçilecek 5 milyon € değer, öz sermayeyi pozitife çevirmeye yeter.
Ancak Trabzonspor AŞ hissedarları yakında gelebilecek bir bedelli sermaye artışına şaşırmamalı. Trabzonspor’un mevcut zararını kısa sürede kompanse etmesi bir Şampiyonlar Ligi daha görmeden zor görünüyor. Trabzonspor’un teknik ekibinden başkanına kadar hem saha içinde hem de masa başında zor işler bekliyor.

0 yorum: