5 Ekim 2011 Çarşamba

Para, Hoca, Ekol

"Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir." Aslında bozuk saat hiç bir zaman doğruyu göstermez. Günde iki kere doğruyu gösteren "durmuş saatir". Yani kısaca bozuk bir sistemden doğru şeyler beklemek abesle iştigal.

Futbol sistemimize tam bir kaos hakim. Medyasından yöneticisine, futbolcusundan taraftarına futbol çebmerinin bir şekilde içinde olan her kesin dahlinin olduğu bir sistemi ağır aksak yürütmeye çalışıyoruz. Medya fal bakıyor. Yöneticiler kulüpleri kendilerine borçlandırıyorlar, futbolcular gelişimlerini 16 yaşında tamamlıyor ve taraftar bu ayıplı mala parasını aktarmaya devam ediyor.

Son olarak Türk futbolunun gelecek vaadeden hocalarından Tolunay Kafkas 4 haftayı puansız kapadıktan sonra Gaziantepspor'dan ayrıldı. Yerine ise Abdullah ERCAN getirildi. İşte sakatlıkta burada başlıyor. Abdullah Ercan milli takımlardaki görevini bırakıp teklifi kabul ediyor.

İşi genç futbol bulmak, yetiştirmek ve üst kademe milli takımalara hazırlamak olan hocanın ilk teklifte bir kulüp takımına geçmesinin mantığını anlamak zor. Eğer amacın sürekli aksiyon içinde olmak, her hafta maç yapmak, zihinsel aktivite olarak sürekli bir sonraki maça kafa yormak ise milli takımın yanlış tercih baştan belli.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun amacı eski milli futbolculara vefa ödeme görevini genç takımlar üzerinden yerine getirecekse o saatin doğruyu gösterme imkanı yok. Genç takımlara veteran futbolcular için kulüp antrenörlüğü öncesi "pişme" olarak bakılıyorsa zaten yazmak çizmek suya yazı yazmak olacak.

Abdullah Ercan'ın ilk fırsatta kendini kulüp takıma atmasını para ile açıklayacaksak, Ersun Yanal'ın görevine son verilmesi sonrası maaşı üzerinden yapılan spekülasyonların geçerliliğini ortadan kaldırıyor.

Ersun Yanal için telaffuz edilen maaşın Abdullah Ercan tarafından alınamaması "hamili kart yakınımdır"'ın hala geçerli bir CV eki olduğunu gözler önüne seriyor.

Şakşofelli bir ünvanı olan Futbol Genel Koordinatörü Ersun Yanal'ın görevden alınması ise tuttuğumuzda elimizde kalan başka bir yer.

Hiddink ile birlikte göreve gelen Yanal bir projenin başına geçirilmişti aslında. Şimdi ne oldu da bir yılda proje bitti başındaki yönetici gitti? Madem hiç bir şey katmadı Türk futboluna bu proje neden onay verildi?

Bu arada Tükiye U-21 Milli takımı 2000 yılından bu güne geçen 11 yılda 8 hoca değiştirmiş ve 9. hoca yolda. Bu istatistik bana Yıldırım Demirören'in federasyon başkanı olma yolunun oldukça açık olduğunu düşündürüyor.

Türkiye'nin bir ekolü yok diye üzülmeye gerek yok. Bizim ekolümüz jungle, kaos ekolü. Kim kime dum duma futbol. Çünkü herkes razı. 8 yılda bir turnuvaya katılırsak yeter. Bu ekol bize yeter.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

abesle iştigal lafına hastayım hacı, hafız erdal bakkal:)