13 Ocak 2012 Cuma

Kitapsız Ordinaryus Olur mu?

Ordinasyus cennet milli takım kampınana katılmak için aramızdan ayrıldı bu gün. Ve O, kulüp binasının duvarında bir resim olarak, Büyükada'dan esen rüzgarın getirdiği kokuyu derince çeken bir heykel olarak anılarda ölümsüz olacak.

Ben onu hiç izleyemedim, Metin Oktay'ı da Vedat Okyar'ı da izleyemediğim gibi. Metin Oktay'ın filmini izledim daha geç diye ama Vedat Abinin filmi de yok.

Ordinaryus derlermiş Lefter'e. Futbolu öyle bir oynarmış ki oya işlemekten gözleri kör olmuş ev hanımından daha yaparmış o işi sol ayağı ile. Onun oya gibi işlediği futbol kadar adamlığı da varmış. Türkiye, dünyanın tedavisiz ilk hastalığı faşizme tutulduğunda bile o futbola, Fenerbahçe'ye ve dostlarına tutunmuş.

Bugün Lefter Küçükandonyadis'i dostları, arkadaşları televizyonlarda ve radyolarda anlatıyor. Lefter'i bir güne sığdırmak çabamız. Dizi özeti gibi, hap gibi bize anlatıyorlar Ordinaryus'u. 3 gün sonra şike ile bir daha öldüreceğiz ama kimin umrunda?

Bugün Türkiye'de Lefter'i sahada izleyen kaç kişi yaşıyor? Kaçı bize bunu anlatabilecek mecralarda. Ben merak etmiyorum ki Lefter kaç maçta kaç gol atmış. Telefonla programlara katılanlardan, stüdyoda ahkam kesenlerden vikipedia dışında şeyler bekliyorum ben.

Futbola nasıl başladı? İtalyada neler yaşadı? Yunanistan'dan gelen teklifleri reddetmesini bana Büyükada sevgisi diye geçiştirme neden Büyükada'yı sevdiğini anlat. Fransa'dan neden geri Türkiye'ye döndüğünü anlat.

Gerçi sende haklısın. Kaç yıl geçmiş aradan değil mi? Hafıza seninki de. Anlatsanda söz uçar. Aynen bugün Lefter'in melekler ile birlikte uçtuğu gibi aramızdan anılar ve hatıralar da uçuyor.

Bu insanlar ile aslında bir tarih uçuyor. Türkiye'nin futbol aklı uçuyor. Top ile tek alakası "Toplu konut" olan adamların ahkam kestiği ortamda, bu "hobi"den 150binTL kazanan milletvekili mecliste, belki de bu dünya üzerinde en iyi bildiği konuyu konuşmuyorsa biz o aklı çoktan yitirmişiz.

Lefter'in lakabı "Ordinaryus"tu. Hiç kitapsız ordinaryus olur mu? Bu futbol emekçisinin yazılı anıları nasıl basılmaz? Bir spor yazarı da gidip gölge yazarlık yapamaz mıydı? Futbolcuların oturup kitap yazmasını beklemiyoruz. Ne Iniesta biyografisini oturup worde kendi yazdı ne de Beckham.

www.kitapyurdu.com'a girip arama kısmına "Lefter Küçükandonyadis" yazdığınızda karşınıza alttaki yazı çıkıyor.

"Herhangi Bir Ürün Bulunamadı"

"Aradığınızın tam olarak "lefter küçükandonyadis " olduğundan emin değilseniz, kelimenin benzerleri ile arama yapmak için tıklayınız
Tekrar ara"
Aradığımın tam olarak bu olduğuna eminim. Hatta benim değil tüm futbol ve spor severlerin aradığı şey aslında tam olarak bu.

Aynı arama kutucuğuna "Metin Oktay" yazdığınızda yine Kitapyurdunda ilk sırada Metin Oktay Albasan'ın yazdığı "Ruhsal Güçlerinizi Geliştirin" kitabı çıkıyor. Ben bu ruhumdaki futbol yarasını Metin Oktay ile Lefter ile güçlendirmek,iyileştirmek istiyorum, yardım edin bize.

Biriniz çıkın ve henüz hayattayken Terim Terim'in anılarından bir biyografi yazın, biriniz çıkın Şenol Güneş'in Kore'de geçirdiği günleri onun ağzından yazın. Biriniz de çıkın 150bin TL kazanmayacak olsa da Hakan Şükür'ü ikna edin.

Lafa geldiğinde televizyonda mangalın külünü har vurup harman savuranlar çıkın da bu insanları biyografilerini yazmaya ikna edin. Satmaz mı diyorsunuz? Satmasın. Varsın herkes futbolu para için satarken bu da satmasın.

Ordinaryus. Ben seni izleyemedim. Belki bir ihtimal okurum oradan buradan kalan anıları yazan biri olursa. Ama eğer bir gün senin kadar iyi biri olabilirsem maçını izlemeye geleceğim.

Huzur içinde yat.

2 yorum:

hakancelep dedi ki...

Aziz Yıldırım'a yazdığı son mektubunda, onu anlatan bir kitap için bir iki cümle yazmasını rica ediyor;

"Haluk hayatımı yazıyor, yakında basılacak. Sen de bir kaç satır yazarsan bu kitap için sevinirim."

Kerem Akbaş dedi ki...

Gerçekten mutlu oldum. En kısa sürede yayınlanır umarım. Bilgilendirme için çok teşekkürler.