5 Kasım 2009 Perşembe

Simon KUPER Röportajım FourFourTwo'da

Bir işe başladığımda herşey yolunda gidiyorsa gereksiz bir huzursuzluk birikir içime. Bu röportaj olayında da öyle oldu.

Oldukça hızlı gelişen mail ve telefon görüşmeleri sonrasında "olur" cevabını aldığımda ayrıca bir de imzalı kitap sözü koparmıştım. Adresimi verdikten 1 hafta sonra elimde olmuştu "Why England Lose". O an için dünya durmuş ve ben dönüyordum sanki.

Hemen okuduğum kitaplarını ve makalelerini taradım ve soru hazırlamaya başladım. İş yerinde mesaimden kısıp bu işe zaman ayırdım. "Alt+Tab" kombinasyonunu bu kadar seri ve başarılı şekilde kullandığım başka bir zaman dilimi olmamıştı sanırım.

Soruları hazırladıktan sonra acaba atladığım bir şey var mı diye tekrar tekrar gözden geçiriken aklıma "futblog" sahiplerinden yardım almak geldi.

Yazdıklarını takip ettiğim, herbirini okumaktan ayrı ayrı zevk aldığım blog sahiplerine konu ile ilgili mail attım. Kimileri döndü, aklındaki soruları paylaştı, kimileri dönmedi. Özellikle Anadoludan Futbol Blog'un sahibi Hüseyin Ataş soruları ile oldukça yardımcı oldu. Onun dışında Petit'in Yeri'nden Yasemin Abla, Ariel Ortega Blog'tan Hasan Muradoğlu, Futbol Sandığı'ndan Tansu Gürsel, Footba11ove'dan Muzo Berberoğlu, Noat SamisA'dan Sahil Demirci, ultras/Movement'tan Sabri, Stalker Blog' tan Burak, Mutlak Gol Pozisyonu'ndan Oğuz Öztürk gönderdikleri sorularla röprotaja değişik bir boyut kazandırdı. Her birine buradan teker teker teşekkür ediyorum. Onlar olmasa bu röportajın bir tarafı muhakkak eksik kalacaktı.

Simon Kuper ile anlaşmamız 10 ile 15 soru üzerinden kısa cevaplı bir röportajtı. Soruları düzenleyip gönderdikten 10 dk sonra bir mail geldi ve "Haftaya çarşamba cevapları gönderiyorum" yazıyordu. Oldukça şaşırmıştım çünkü günlerden Cumaydı ve ben tam 30 soru göndermiştim.

Şaşkınlığımın geçmesi çok sürmedi Pazartesi günü saat onbir civarı gelen email ile kendime geldim. Simon Kuper ilk anlaşmamızı hatırlatıyor ve bu soruların çok fazla olduğunu, 10 tane soru cevaplayacağını söylüyordu. Bu durumda bana düşen bardağın dolu tarafını görmekti. Cevaplayacağı soruları seçerken kendisine en ilginç gelenleri cevaplamasını rica ettim.

Tam söylediği gibi Çarşamba günü cevaplar gelmişti. "Cevaplar ekte. Sorular o kadar güzel ki anlaştığımızdan daha fazlasını cevapladım." yazıyordu.

20 soruya cevap vermişti. Bazılarını kısaca geçmiş bazılarını ise uzun uzadıya cevaplamıştı.

Blog yazmaya Ali Ece'nin blogunu okuduktan başlama kararı almıştım. Kendisinden bu röportajın daha geniş kesimlere ulaşmasında yardımcı olmasını istedim. Kendinden beklendiği gibi FourFourTwo Kasım sayısında bir tam sayfayı bu röportaja ayırdı.

Cevaplardan bir kolaj hazırlayan FourFourTwo ekibinin yanı sıra Anadoludan Futbol Blog'un sahibi Hüseyin Ataş'ın bana gönderdiği kendi sorularının cevaplarıda ayrıca 8 Kasım 2009 günü Cumhuriyet Gazetesinde olacak.

Röportajın tamamını ise Kasım ayının sonuna doğru blogta yayınlayacağım.

Buradan tekrar herkese teşekkür ediyorum.

Röportaj serisi Lig Radyo programcısı ve Total Futbol'un başarılı yorumcusu Fırat İşbecer ile devam edecek.

6 yorum:

Oğuz Öztürk dedi ki...

Tebrik ederim. Güzel bir deneyim olmuştur senin için aynı zamanda :)

Adem dedi ki...

Tebrikler, artik hersey iyi giderken icini kaplayan huzursuzluk da gerekli cevabi almistir, ne dersin?

Adem

Kerem Akbaş dedi ki...

Teşekkürler. Birşeyler başarabilmiş olmak güzel.

stalker dedi ki...

tebrik ederim kerem.. ayrıca teşekkürün için de rica ederim. röportajı okumak için sabırsızlanıyorum..

ena dedi ki...

Sevgili ağabeyim, ben de tebrik ederim:)

Canımsın, ciğerimsin...:)

Tansu Gürsel dedi ki...

Kasım sonu da geçti Kerem Bey. Merakla bekliyoruz röportajın tamamını :)