12 Kasım 2009 Perşembe

Futbol İmparatorluğu Yıkılır Mı?

Dünya üzerinde en global unsur tabi ki futbol. İnsanların futbol üzerinden ve unsurlarından anlatabilecekleri neredeyse sınırsız. Sosyal olarak insanlara statü kazandırmak gibi bir işlevi de var futbolun. Ağzı ile konuşanlar gibi kalemi ile konuşanlar gibi ayakları ile konuşanlarda toplumda kendilerine bir yer ediniyorlar.

Takip edilme ve önemsenme konusunda açık ara en önde olan spor dalı futbol olunca, uluslararası futbol maçlarını milyarlarca insan izliyor. Euro 88'de Hollanda'nın Almanya'ya karşı galibiyeti 2. Dünya Savaşının rövanşı olarak algılandı Hollandılar tarafından. Taktiği ve stratejisi daha iyi olanlar hem sahadan hem den savaş alanından galip ayrılır. Dünya savaşlarının yerini almaya başlayan Dünya Kupaları artık eski politikliğinden uzaklaşmaya başladı. 1978'de Arjantin'in kupayı organize etmek için katlandığı maliyetin faturası gelecek kuşaklara çıkmıştı. Kitlelerin gözlerini stadyumdan ayırmadığı 2 Haziran - 25 Haziran arasında ülkede kaybolan mualiflerin sayısı hiç azımsınacak bir rakam değildi. Her milli zafer sonrası, ülkemizde en uygun "zam" zamanıdır.

Artık futbolun uluslararası boyutu kulüpler tarafından sorgulanmaya başladı. Çünkü dünya futbolundaki yıldızların neredeyse tümü ışıldamaya kulüp takımlarında başlıyor. Gelişen ve değişen iletişim kanalları düşünüldüğünde aslında buna şaşırmamak gerekiyor. Artık Türk futbol severler ve iddaa severler neredeyse 7-8 farklı ülkenin ligini izleme imkanına sahip. Elinizde internet varsa Hindistan Kriket Ligini bile takip etmemeniz için hiç bir sebep yok. Bu kadar fazla seçenek arasından yılda maksimum 10 kere yapılan uluslararası maçlardan yıldız çıkarma olasılığı daha düşük.


Toplam değeri bir ülkenin GSMH'sından yüksek kulüplerin varlığı mı sorgulanmalıdır yoksa bu kadar bedel ödenerek kulüplere kazandırılan futbolcuların ülkesinin formasıyla çıktığı maçta sakatlanma olasılığı mı bu futbol imparatorluğunu tehdit eden en büyük unsurdur? Güney Afrika rezarvasyonu için Bosna-Hersek'i geçmek zorunda olan Portekiz milli takımının kadroya Real Madrid'li Ronaldo'yu çağırması ardından Portekiz ile İspanya hattında yaşanan polemikler aslında kulüplerin milli maçlara ne kadar mesafeli baktığının açık bir örneği. Daha önce cılız şekilde dile getirilen tepkiler ve futbolcuların bir nevi "Fifa müzesinin hiç bir bedel ödemeden sergilenen en değerli parçaları" olma hadidesi kulüpleri fena halde rahatsız etmektedir. Kurallar gereği bir futbolcunun milli takıma çağırılması durumunda bu davete icabet etmesi zorunlu. Zaten bir zorunluğun olması bile başlı başına faşizan bir tutum ancak Fifa Dünya Kupasına ilgiyi canlı tutmak için parasını kulüplerin ödediği, kulüplerin yıldz yaptığı futbolculara ihtiyacı var.

Bir-iki futbolcunun milli maçlarda veya milli takım kamplarında geçireceği sakatlık, kulüpleri ileride futbolcu sözleşmelerine "milli takıma gidemez" maddesi koyacak duruma getirebilir.

Böylesi bir durumda oraya çıkacak iki sonuç var ki oda ya Fifa milli takımlarda yaşanan sakatlıkların zararını ödeyecek ya da kulüpler futbolcularını milli takıma göndermeyecek.

Uluslararası turnuvalardan milyarlarca € gelir elde eden Fifa'nın kulüplere yetiştirme parası vermesi kısa vadede en mantıklı çözüm gibi görünüyor. Bir nevi uluslararası müsabakalar için futbolcuyu kulübünden kiralamak.

Futbolun sosyoekonomik getirelerinden yararlanan milyonlarca insana Dünya Kupası izletmemek imkansız bir durum olduğu için Fifa'nın tuzu, kulüplere göre daha kuru. Messi'yi izlemek için binlerce € ödeyen Barça taraftarına "Messi, Arjantin Honduras maçında sakatlandı, olan sizin paraya oldu" demenin yollarını öğrenmek zorunda kulüpler.

Dünyada intahar vakkalarının, Dünya Kupaları sırasında azaldığını bilmek bile, başlı başına Dünya Kupasının oynanmasını istemek için bir nedendir.

Çünkü futbolun olduğu her yerde "insan" vardır.

2 yorum:

Erdal Güngör dedi ki...

FİFA'nın oyuncuları kulüplerin den kiralama fikri yabana atılacak gibi değil sanırım düşünülmüştür belki ileri yıllarda gerçekleşebilir.Ama şunu unutmayalım eğer böyle bir şey olursa FİFA milli formalara reklam'da alabilir,Basketbol örneği ortada.İlla ki futbol dan çılgınca paramı kazanılmalı ve bu çılgınlığını bir sınırı varmı?

Adsız dedi ki...

ingiliz milli takımı ile katar a 7 saatlik uçak yolculuğu yapan lampard "uçakta" sakatlandı. chelsea konuyu dava edeceğini belirtti ve futbolcular da federasyondan şikayetçi tavırlar sergiledi...fifa bu konuda klüpler lehine adım atma yolunda ciddi yol almış durumda. ancak gerek getirilebilecek kurallar gerekse de oluşacak anlayışlar neticesinde milli maçlar ve dünya kupası gibi organizasyonlar çekiciliğini bir hayli yitirebilir.ama böylece biz de milli takımımızın dünka kupası finallerine gidememesine üzülmemiş oluruz. fena da olmaz hani :)