15 Temmuz 2009 Çarşamba

Son Model Kamerunlu - Roy Theophile MFONDOUM

Adını önce bir kaç kere yerel gazetelerin internet sayfalarında gördüm. Trabzonsporlu Yattara'nın yeğeninin Çorlu Sanayi Spor'a transferini haber yapmışlardı. Bir resimle süslemişlerdi haberi. Ancak resimde 2 futbolcu vardı. Biri "Sylla Yattara" diğeri ise "Roy Junior"du.Bir zamanlar yıldız takımında oynadığım takımın yaptığı transferleri merak ettim ve hemen arkadaşımı aradım. "Yattara yaramaz ama Roy çok iyi" demişti o kısa telefon konuşmasında. Resmi bir maçta izleme şansı bulamadım Roy'u çünkü Sanayi Spor lisans için gerekli parayı verememiş ve Roy sadece bir antrenman oyuncusu olmuştu. Tercih torpilli Yattara idi.Nike halı turnuvasında ilk kez çıplak gözle izledim. Adı üstünde halı saha ben bile hala bazen harikalar yaratabiliyorum. Ama bir futbolcunun kalitesini nerede olsa anlar az çok futbolu bilen biri. Daha sonra bir antrenman maçında büyük sahada izledim. Bir sol bek oyunun kaderini ne kadar değiştirebilirse Roy'da o kadar değiştirdi. Takımın teknik adamıda yöneticilere ver yansın ediyordu ama artık çok geçti ve Roy takımdan ayrıldı kısa bir süre sonra. Şansını başka takımlarda demek istiyordu.

Mısır-KKTC-Türkiye hattında 19 yaşında bir futbolcu.Çorlu'dan ayrılmadan sorularıma samimi yanıtlar verdi. İlginç bir hikayesi var. Bu arada röportaj yapmanın ne kadar zor olduğunu da öğrendim. Benim ki röportaj bile sayılmaz.

Belki blogun okuyucuları arasında bir menajer vardır ve elinden tutar diye yazıyorum bunları birazda.

K.A : Kamerunlu olduğunu biliyoruz ancak ilk futbol takımın Mısır'da. Kamerun-Mısır arasındaki maceranı anlatır mısın?

R.J: Merhaba.Ben Roy Theophile. 1990 yılının 7 Haziran günü Nkongsamba Kamerun'da doğdum. 9 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuyum. 4 abi ve 4 ablam var. Okula yine Nkongsamb'daki başladım ve her Kamerunlu çocuk gibi Verture Spor Okulunda futbol oynamaya başladım. Ama burası bir kulüp değil sırada bir futbol okuluydu. Arada başka okullarla maç yapardık ve ben kaptan oldum. Daha sonra bir turnuvaya katıldım ve 16 yaşına geldiğimde Kamerun U-17 Milli Takımına seçildim ve 2 kez milli formayı giydim.


K.A : Kamerunda hayat nasıl? Buradakinden farklı mı?

R.J : Kamerun halkı Türk Halkına çok benziyor. İnsanlar buradaki gibi sıcakkanlı. Tabiki farklılıklar var biz sizden çok daha fakir bir ülkeyiz.

K.A : Peki nasıl futbolcu oldun? Seni kim keşfetti?

R.J : Bende hemen hemen tüm futbolcular gibi sokakta keşfedildim diyebilirim. Okulda günde 1-2 saat antreman yaptıktan sonra günü geri kalanında sokakta futbol oynuyorduk ve bir gün bir adam gelip yaz aylarında düzenlenen ve Kamerun'un en prestijli turnuvalarını düzenleyen "ECOLE NATIONALE FOOTBALL DES BRASSERIES DU CAMEROUN" un gençlik turnuvasında oynayıp oynamayacağımı sordu. Düşünmeden evet dedim. Çünkü Eto'o, Song, Geremie, Mboma gibi yıldızlar bu okuldan çıktı. Zaten bu turnuvadan sonra U-17 milli takımına seçildim.

K.A : Mısır'a nasıl gittin?

R.J : Şansızlığım birazda başlıyor. Milli maçlardan sonra takımın neredeyse tamamı Avrupa'daki takımlara transfer oldu. İngiltere, İtalya, Almanya, Norveç, İşveç gibi ülkelere giden arkadaşlarım oldu. Benim menajerim ise Shaktar Donesk alt yapısına götüreceğini söyledi beni. 16 yaşında Avrupa arenasında boy gösteren bir takıma gidecek olmaktan dolayı mutluydum. Kameron'da Ukrayna konsolosluğu olmadığı için vize almak için önce Mısır'a gittik ancak ordan vize alamadık. Ya başarısız olduğumu kabul edip geri dönecektim ki bu büyük bir utançtı ya da Mısır'da oynacaktım. Bende Mısır'da oynadım.

K.A : Mısır'daki futbolu ve takımınından bahseder misin? Neden ayrıldın Mısır'dan?

R.J : Mısır'da futbol oldukça profosyonel ancak bir kaç takım dışında ücret ödemelerinde sıkıntı var. Tanta FC ile genç oyuncu kontratı imzaladım. Tanta 2. ligte bir takımdı. Orada 26 maçta oynadım ve 6 gol attım. Aynı zamanda takım kaptanlığınada yükseldim. 10 maçın üstünde A takımda oynadım ancak para istediğimizde sen gençsin diyip susturdular ve neredeyse hiç ücret vermediler. Bir avukat sayesinde sözleşmemi fesh ettim. Diğer takımlarda da aynı uygulamanın olduğunu öğrenince Mısır'da kalmak istemedim.

K.A : Kıbrıs'a nasıl geldin? Transferinde kim rol oynadı?

R.J : Abilerimden biri Kıbrıs'lı bir firma ile iş yapıyordu ve onun tanıdıkları sayesinde Binatlı Spor ile sözleşme imzaladım. Kıbrıs'a sezon ortasında geldim ve Binatlı o zaman 2. ligte mücadele ediyordu. Yarım sezonda 18 maça çıkabildim ve 4 gol attım. İlk defa burada birşeyler başardım diyebilirim. Çünkü 1. lige terfi ettik o sezon. Ertesi sezon 26 maçta oynadım, 6 gol attım ancak sakatlıktan dolayı sezonun geri kalanında oynayamadım.

K.A : Peki Kıbrıs'tan Türkiye'ye nasıl geldin?

R.J : Sakatlandıktan sonra ülkeme döndüm. Kıbrısta futbol oynamak oldukça güzeldi ancak FIFA Menajerlerinin pek uğradığı bir ülke değildi. Menajerlerin gelmediği ülkede daha fazla kalmak kariyerim açısından pek olumlu değildi. Sakatlıktan sonra 6 ay maç yapmadan geçirdim ve bir menajer beni Türkiye'ye getirdi. En azından amatör kulüpte de olsa formda kalmak için bir takım bulduğunu söyledi ve yola çıktık.

K.A : Bildiğim kadarı ile Sanayi Spor'da hiç resmi maç oynamadın. Neden ayrıldın peki Sanayi Spor'dan?

R.J : Kulüp beni aldı ancak lisans ve oturma izni için gerekli parayı bulamadılar, ben de sezon sonuna kadar antremanlara katıldım ve sezon sonu kulüpten ayrıldım.

K.A : Ailende başka futbolcu var mı?

R.J : En büyük abim Kamerun birinci liginde oynadı ancak maalesef sakatlık sonrası futbolu bıraktı. Şu anda öğretmenlik yapıyor.

K.A : En beğendiğin futbolcular kim?

R.J : Türkiye'de Arda'yı beğeniyorum. Ama kahramanım Del Pierro çünkü futbolu tutku ile oynuyor.

K.A : Türkiye'de görüştüğün takımlar var mı? Seni Süper Lig'te izleyebilecek miyiz?

R.J : Bir kaç BankAsya takımı ile görüşmelerim oldu ancak menajerler bana sürekli "bekle" diyor. Ancak eminim ki beni alan kulüp pişman olmayacak. Yabancı sınırlaması ve yaşımın genç olması nedeni ile kulüpler ve menajerler fazla isteki görünmüyor. Fırsat verilirse inanıyorum ki adımdan söz ettireceğim.

K.A : Zaman ayırdığın için teşekkürler.

Yanımda fotoğraf makinası olmadığı için resimler gazete küpürlerinden olacak maalesef. Roy bir futbolcu olarak evlerimize misafir mi olur yoksa saat mi satar bekleyip göreceğiz.


4 yorum:

tanjue dedi ki...

Çok sağol böyle ilginç ve güzel bir hikayeyi önümüze getirdiğin için.Umarım onu bir gün izleyebiliriz. Onca futbolcunun şans bulduğu bu ülkede ona da bir takım bulunur herhalde. Bence transfer döneminin sonlarına doğru yabancı kontenjanı boş olan Bank Asya takımlarıyla temasa geçmeli,zaten çok para isteyecek konumda değil.

Adsız dedi ki...

Eline sağlık. Son derece orijinal bir çalışma olmuş.

Adsız dedi ki...

Bahsettiğiniz oyuncu geçen hafta Birecik Belediye spor a transfer oldu inşallah başarılı olur Birecik Şanlıurfa nın bir ilçesi şu anda 3. ligde mücadele ediyor..

Adsız dedi ki...

denizli de kendisini bangoura diye tanıtan yalancı biri :)