1 Mart 2012 Perşembe

Mali Açıdan Trabzonspor

31 Mayıs 2011 günü biten sezon Trabzonspor için son haftada kaçmış bir şampiyonluktan ibaretti. Uzun süre sonra son haftaya kadar yarışın içinde olmanın Trabzonspor’a getirisi 71 milyon TL oldu. “Yayın gelirleri ile ayakta duranlar cemiyetinin” merkezi olan Türkiye de, Trabzonspor’un gelirinin 50 milyon TL’lik kısmı Süper Lig gelirlerinden gelmiştir. 34 haftalık maratonda maç başına ortalama 1,5 milyon TL kazandı Trabzonspor. Bu rakamı aklımızda tutalım.

Sonrasındaki süreçte 3 Temmuz günü bir kelebek kanat çırptı ve malümün ilanı şeklinde herkesin bildiği ama kendine en yakışan maymunu seçme hakkını kulandığı, büyük futbol ailesinin foyası meydanı çıktı.

Süreç yurtiçinde ne kadar kötü yönetilse de bugün hala herkesin birbini suçladığı Fenerbahçe-TFF-UEFA üçgeninde Şampiyonlar Ligine giden takım Trabzonspor oldu.

İlk 3 aylık mali tablolar açıklandığında borsaya açık takımlar içinde tek kar eden ekip Bordo-Mavililerdi. O dönemde Beşiktaş ve Galatasaray 50 milyon TL’nin üzerinde zarar ederken Fenerbahçe 30 milyon TL zarar etmişti. Aynı dönemde Trabzonspor 3,3 milyon TL kar etmişti.

Aradan geçen 3 ay ve açıklanan 6 aylık mali tablolara baktığımızda Trabzonspor yine en karlı takım olarak görünüyor. İstanbul’un 3 takımı toplam 122 milyon TL zarar ederken Trabzonspor 2. 3 ayda karını 20 milyon TL’ye çıkardı.


Trabzonspor’u diğer borsaya açık takımlardan ayıran gelir kalemi Şampiyonlar Ligi gelirleri. Eğer Trabzonspor aynı süreçte Şampiyon Ligine gitmeseydi mali tablolarında 35 milyon TL zarar olacaktı çünkü Şampiyonlar Liginin Trabzonspor’a getirisi ilk 6 ayda 55 milyon TL oldu. 6 maç yaptığı Şampiyonlar Liginde maç başına 9,1 milyon TL kazandı Trabzonspor. Yukarıda Süper Lig’te maç başına 1,5 milyon TL kazandığını belirtmiştik Trabzonspor’un. Yani 1 Şampiyonlar Ligi maçının 6 Süper Lig maçına eşit olduğu düşünülürse Yıldırım Demirören’in “Gerekirse 2 yıl Avrupa’ya gitmeyelim” demesinin ne kadar büyük bir talihsizlik olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.

Giderler açısından bakıldığında Trabonspor’un yine İstanbul kulüplerine göre daha başarılı olduğu görülüyor. Yönetim ve finansal giderler çıkartıldığında Trabzonspor futbol takımına en az gideri yapan takım olarak dikkat çekiyor. Trabzonspor, futbol takımına 55 milyon TL harcarken onu 90 milyon TL ile Galatasaray izliyor. Futboldan doğan net sonuca baktığımızda Trabzonspor sezonun ilk 6 ayını 26 milyon TL kar ile kapatmış görünüyor.

55 milyon TL’lik giderin kalem bazında incelediğimizde giderlerin %57’si Futbolcu ve Teknik Heyet giderlerinden oluşuyor. Trabzonspor futbol takımı için belki de en ilgi çekici gider %17’ye ulaşan ve 9 milyon TL’yi aşan menajerlik giderleri. Amortisman giderleri toplam gider içinde %18’lik paya sahip olsa da fiili bir nakit çıkışı yaratmıyor. Futbolculara ödenen bonservis bedeli ne kadar çok ise amortisman gideri de o derecede artıyor. Amortisman giderleri aslında peşin ödenen bonservis bedellerinin futbolcuların sözleşmeleri sürecinde yıl yıl giderleştirilmesi anlamına geliyor.


Giderler açısından yönetimin başını ağrıtabilecek kalem ise Temsil Ağırlama ve Seyahat Giderleri. Bu hesap yönetimin, yönetimin misafirlerinin ağırlanma ve takım bütçesinden yaptığı seyahatlerin tutulduğu hesap. Bu hesabın neden bu kadar olduğunu ve içeriğini sormak için 23.01.2011 tarihinde Trabzonspor Mali İşler Koordinatörü Coşkun Karaoğluna bir mail gönderdim. Yaklaşık 2 saat sonra Coşkun bey gayet kaçamak bir cevap ile bu giderin şirket birlşemesinden dolayı arttığını belirtti. Ancak can alıcı kısım bu giderin artmış olmasından ziyade 4,6 milyon TL’nin kimlerle ne şekilde harcandığı.

Döviz piyasasındaki dalganmanın ve finansal giderlerin en az etkilediği takım Fenerbahçe ile Trabzonspor. Fenerbahçe, finansal işlemler ve kur farkı olarak 475bin TL kar yazarken Trabzonspor bu kalem için 2 milyon TL gider yazdı Beşiktaş ve Galatasaray için ise durum oldukça sıkıntılı iki takımın kur farkı ve faiz gideri 35’er milyon TL.

Sezonun ilk 6 ayı her ne kadar Trabzonspor için verimli olsa da borçlar bakımından ilk 6 ayın bilançocu 27,6 milyon TL ek kredi. Sezon başında 35,7 milyon TL olan krediler sezon ortasında 63,4 milyon TL’ye çıkarak %77,26 oranında arttı.


Trabzonspor’un 1 yıl içinde ödemesi gereken kredi tutarı 53 milyon TL. Peki bir takım kar ederken neden kredi kullanır? Özellikle dönemsellik ilkesi gereği henüz parası tahsil edilmemiş bile olsa bazı gelirler gerçekleştikleri döneme kaydedilir ve para beklenmeye başlanır. Bu bekleme sırasında günlük nakit ihtiyacını karşılamak için takımların kredi kullanması olağandır.

Örneğin futbolcu satışından dolayı Trabzonspor’un tahsil edilmeyi bekleyen 16 milyon TL parası var. Bu paranın 4 milyon TL’lik kısmı Toulouse’dan, 6,1 milyon TL’lik kısmı Al Ahli Sports’dan, 2,2 milyon TL’si ise Galatasaray’dan beklenen paralar.


Trabzonspor için Şampiyonlar Ligi derin bir nefes alma fırsatı verdi ekonomik olarak. Bu sezon Türkiye Liglerinin en pahalı 3. Transferi Mierzejewski ve Zokora olarak kayıtlara geçti. Aynı zamanda Mierzejewski Polonya tarihinin de en pahalı oyuncusu oldu 5 milyon Avro ile. Zokora ve Henrique için ödenen toplam tutar da 9 milyon Avro civarında. Ve bu transferler Trabzonspor’un şampiyonlar ligine gideceği belli olmadan yapılmış transferler.

Trabzonspor şu anda borsaya açık kulüpler içinde mali olarak en rahat kulüp durumunda. Finansal Fair Play’in en can alıcı kurallarından biri olan futbolcu maaşları gelirin %70’ini geçemez maddesi açısından da Fenerbahçe ile birlikte en rahat kulüp. En ancak net sonucu görmek için sezon sonu mali tabloları görmek en sağlıklısı.

Son olarak bilançolara kısaca göz atacak olursak bilançolara göre en varlıklı takımın Trabzon spor olduğu göze çarpıyor. Toplam borçlarda ise en az borçu olan 2. kulüp olarak göze çarpıyor.

Trabzonspor’un bu güçlü mali yapısını sürdürmesi için hem takıma hem de taraftarına büyük iş düşüyor. Bu sezon da şampiyonlar ligine katılan bir Trabzonspor’un ekonomik olarak rakipleri ile farkı açabilecek olması oldukça muhtemel. Aynı zamanada sadece yayın gelirlerine bağlı kalmadan ticari gelirleri artırmak oldukça akılcı bir iş olacaktır.

*Hayatım Futbol Dergisinde yayınlanmıştır.

0 yorum: