15 Eylül 2010 Çarşamba

Aman Tanrım Rezil Olduk(!)

Birşeyler karalama niyetindeydim uzun süredir boşladığım bloga. Gerek program, gerekse iş, gerekse de benim tembelliğim sonucu bir süredir yazamıyordum ancak baktım ki herkes Bursaspor'u karalıyor! ben de bir kaç şey yazmak zorunda hissettim kendimi.

Bursaspor'un şampiyonluğunun karşısında duran güruhun temel dayanağı Avrupa'da rezil olunacağıydı. Ne işi vardı Bursaspor'un anlı şanlı 3 büyüklerin yerine Şampiyonlar Ligin'de? Bu tezi ilk Avrupa macerasını Eylül ayına taşıyamayan 2 büyük yerle yeksan edince geriye rezil olacak 2 takımımız kalmıştı. Ve dün gece Bursaspor ve Ertuğrul Sağlam bizi rezil etti.!

Galatasaray'ın "tüm Maykılları" geçip Şampiyonlar Ligine kalması ile başlayan serüvende ilk galibiyetin 11. maçta, ilk golün ise 6. maçta gelmesi Galatasaray adına pek iç açıcı bir tablo olarak görünmüyor ne yazık ki. Lucescu haricinde gruptan çıkamayan bir Galatasaray'ın yerine Bursaspor'un olması pek de kötü durmuyor gibi kağıt üzerinde.

Ligi her zaman Avrupa kupasının üzerinde tutan bir Fenerbahçe'nin hiç puan alamadığı grup maçları sonrasında söylenen lafların ardından sığınılacak ilk liman "tecrübesizlik"ti. İlk gruplara kaldığı 1996-97 sezonun Şampiyon Liginde ilk galibiyetini 4. maçında ManUtd karşısında alan bir takım olan Fenerbahçe'nin bundan 2 yıl önce Şampiyonlar Liginde fırtınalar estirdiğini hatırlıyoruz.

Beşiktaş ise genel itibari ile Lucescu ve Rasim Kara haricinde bu sezona kadar Avrupa'ya turist olarak giderdi. Liverpool ve Metalist maçlarının Bursaspor'un şampiyonluğundaki domino etkisi tartışılmaz.

Dün akşam sahada dizleri titreyen bir Bursaspor vardı. Yeri geldiğinde amatör ruhtan söz edenler o gencecik çocukların dizlerinin titremesini amatör ruh kapsamına alıyor mu bilinmez ama Teknik direktöründen, futbolcusuna, yöneticisinden taraftarına bir "şaşkınlık" vardı şehirde. Ya da ekranlara yansıyan şey buydu.


Futbolda kazanan ya "az hata yapandır" ya da "doğruları daha çok yapan" Bursaspor sahaya "az hata yapmak" için Valencia ise "daha fazla doğru yapmak" için çıkmıştı. sakınan göze çöp batar misali ilk golde öyle bir vuruş çıktı ki o gole şahit olan herkes kendini şanslı hissetmelidir. Hata yapmama baskının hataya dönüştüğü anlarda kalesinde gol gördü Bursaspor.

Tecrübe dediğimiz şey işte bu. Baskıyı kaldırabilme gücü ve kapasitesi. Bursaspor ve Ertuğrul Sağlam "öğrenen" bir kimliğe sahip. Ki bu öğrenilmişliğin semerisini Sivasspor'un başaramadığını yaparak aldılar.

Bu maç birşeyler öğretmiştir Bursaspor'a. Ama bizim öğrenim ile aramız biraz limoni olduğundan futbolcu yetiştirmek konusunda, onların hayallerini, ufuklarını geliştirmek konusunda oldukça kabızız. Bizim öğretemediğimizi umalım ki Valencia öğretmiştir.

0 yorum: