Beşiktaş,
33. başkanı için üç adaylı bir kongre yaşadı. Fikret Orman, Kemal Deriş
ve Nazmi Koca yaptıkları açıklamalarda tek bir vaade bulundular; mali
disiplin.
Öncelikle
şunun farkına varmak gerekir. Hangi başkan gelirse gelsin, 2-3 yıllık
süreçte Beşiktaş'ın borçları artmaya devam edecektir. Çünkü mali
disiplin bugünden yarına yaratılan bir şey değildir. Bu gün aldığınız
bir tedbir en kısa vadede 1 yıl sonra meyvelerini verir.
Şimdilerin
mode kelimesi ise "küçülme". Süper Ligde 4 takımın kendini tanımlaması
"büyük" ile başlıyorsa oradaki sınıflandırma da zaten bir sakatlık var
ama işin kötü yanı Beşiktaş'ın "büyüklüğünü" sadece sezon başlarında, transfer
döneminde göstermesi oldu. Sürekli umut pompalandı ancak on senede iki
şampiyonluk yakalanabildi ve bu şampiyonluklar arasında beş sene var.
Beşiktaş zaten sportif açıdan küçüldü ama başkan adayları bunu
dillendirince taraftarlar arasında bir rahatsızlık oldu.
Öncelikle
şunu belirtelim.Beşiktsş'ın futbol şubesinin özsermayesi -270 mio TL.
Bunun Türkçesi, Beşiktaş bugün sahip olduğu herşeyi satsa dahi daha 270
mio TL borcu kalıyor. Beşiktaş'ın 30 Kasım 2012 ye kadar ödemesi gereken
kısa vadeli borcu 298 mio TL, 30 Kasımdan sonra ödemesi gereken kısım
ise 153 mio TL.
Sezonun
ilk 6 ayında net zarar ise 70 mio TL. 1 yıl içinde bankalara olan borç
45mio TL, 1 yıldan uzun banka borçları ise 105 mio TL. Ve unutmamak
gerek TL kredilerin faizi %17,13, yabancı para kredilerin faizi ise
%9,18. Bu günden itibaren bankalar Beşiktaş'a borç vermeye yanaşırsa
faizler bundan da fazla olacaktır.
Peki
küçülme ne şekilde olacak? Tüm başkan adayları biliyor ki Beşiktaş'ın
gelirlerinde anlamlı bir artış yaratmak oldukça zor. Yayın gelirlerinin
ne kadar olacağı belli, ticari gelirlere baktığımızda her gün bir Kartal
Yuvası kapatılıyor, maç günü gelirleri ise stadın kapasitesi ile
sınırlı. Bu durumda Beşiktaş'ın sezonun ilk 6 ayında 82,5 mio TL
gelirini ne kadar artırabileceği tartışılır.
Pek
çok proje üretilip paraya çevrilebilir ama ilk etapta, bugüne kadar
yaptıklarını aynen yaparak farklı sonuç alamayacağını herkes biliyor.
Benim
en büyük korkum küçülmenin amatör şubelerden başlaması. 31.12.2011
tarihli BJK Derneği rakamlarına göre Beşiktaş bugün futbol dışındaki tüm
şubelerini kapatırsa kasasına 15mio TL gibi bir rakam kalıyor ki bu
rakam Beşiktaş AŞ'nin faiz ve kur farkı için ödediği 46mioTL'nin %33'üne
denk geliyor.
Yani atılan taş ürkütülen kurbağaya değmeyecek.
Bir
ara hatırlarsınız Beşiktaş'ın eski yönetimi borçlarla başa çıkmak adına
28 maddelik bir tasarruf tedbirleri listesi hazırlamıştı. Bu listede
"Amatör Branşlar" ile ilgili bir madde vardı. Umalım ki bu yönetim 15
mio TL'lik bir tasarruf uğruna Beşiktaş'ın ruhu olan amatör şubeleri hiç
etmez.
Peki Beşiktaş nasıl kurtulur?
Örneğin
bir amatör şube kapatılacağına Beşiktaş Sigorta AŞ kapatılsın. Bir
sigorta şirketi 6 ayda sadece 2.486 TL değerinde sigorta satıyorsa zaten
varlığı bile tartışmalı bir hal alır. Bu şirkette kimler kaç TL maaş
ile çalışıyor bunlar araştırılsın.
Beşiktaş
Futbol takımının oyuncu ve teknik heyetine 6 ayda ödenmesi gereken para
52,4 mio TL. Yani toplam gelirin %63'ü. Bu tutarın gelirin %50 civarına
düşürülmesi gerekiyor acilen. Bir başka açıdan bakacak olursak, amatör
şubelerin tüm gelir giderleri, futbol takımının maaş giderlerinin %28'i ,
toplam futbol takımı giderlerinin ise %16'sı.
Örneğin
amatör şubelerin bir yıllık maliyeti Mendes'ın menajerlik ücreti ile
aynı. Amatör şubelere yılda 15 mio TL para giderken Mendes ve diğer
menajerlerin Beşiktaş AŞ'den sezonun ilk yarısı için aldığı para 7,04mio
TL.
Belki
de Beşiktaş'ın en çok ihtiyacı olan gelir artırıcı proje, bir an önce
stadın yenilenmesi. Bu sezon Beşiktaş sezonun ilk 6 ayında kombine kart
geliri olarak 6,3 mio TL, maç hasılatı olarak da 5,4 mio TL kazandı ki
bu diğer "büyükler" göz önüne alındığın oldukça az.
Son
bir gelir artırıcı proje olarak üye yapısının değişmesi gerektiği
vurgulanabilir. 11bin üyeli bir camianın 4bin kişi ile seçime gitmesi
üye yapısının tabana indirilememesinden kaynaklanıyor.
Beşiktaş
Jimnastik Kulübü kayıtlarına göre 2011 yılı içinde kulübe "üyelik ve
aidat geliri" adı altında 2,25mio TL bir para girişi oldu. Bildiğiniz gibi
yıllık aidat Beşiktaş'ta 50 TL olarak belirlenmiş durumda. 11bin üyenin
tamamı aidatlarını yatırdığına göre bu 550binTL eder.Demek ki 2011 yılı
içerisinde Beşiktaş'ın 1,7mioTL değerinde yani 850 tane yeni üye
kazandığını görüyoruz.
Üyelik
sistemini değiştirip 1 yılda 10bin yeni üye kazanabilir Beşiktaş.
Böylece başkan adayları da derneklerin güdümünde kalmadan, ona buna söz
vermeden adam gibi işlerini yapabilirler.
Küçülmek
kaçınılmaz bir hal almış durumda. Sportif olarak zaten küçülmüş bir
Beşiktaş, küçülmeyi gerçek anlamda büyümeye çevirmiş bir Dortmund örneği
var önümüzde.
Ama küçülme amatör branşlardan başlarsa bu Beşiktaş'ı küçültmez, sadece küçük düşürür.