Onlar Türk futbolunun yıldızlarıydılar. Tahtaya ilk önce onların adı yazılır kalan 10kişi sonradan gelirdi.
Kimisi yanlış seçimlerin , kimisi şanssız sakatların sonucu jübile bile yapamadan kayıp gitti.
Okan YILMAZ:2000-01 ve 2002-03 sezonlarında Türkiye Birinci Ligi`nde gol kralı oldu. Kritik maçlarda attığı gollerle, (A)Milli Takıma kadar yükseldi. Adı `üç büyükler`le anıldı, Marsilya`ya transferi son anda yattı. 2005`te Bursaspor`dan ayrıldıktan sonra eski formunu bir türlü yakalayamadı. En son Orduspor`da oynuyordu.Şimdi ne yapıyor bilmiyorum.
Bülent Akın: Hagi`nin isteğiyle Denizlispor`dan 6 milyon euroya alındı, Şampiyonlar Ligi`nde çeyrek final oynayan kadroda yer aldı. G.Saray`daki ilk günlerinde Rumen futbolcunun veliahtı olacağı yorumları yapıldı. Bekleneni veremeyince Bolton Wanderers`a transfer oldu. Premier Lig`de tutunamadı ve kaybolup gitti.
Okan Koç: Gençlerbirliği`nde oynadığı futbolla `üç büyükler`in transfer listesine girdi. Genç yıldızlar listesinin başında olduğu dönemde Beşiktaş`a transfer oldu. Ancak yeni takımında beklentilerin çok uzağında bir performans sergiledi. Konyaspor ve Ankaragücü`nde kiralık oynadıktan sonra Vestel Manisaspor`a gitti. Zirvenin hızla inmesinin en önemli nedeni disiplinsiz davranışları oldu.
Zafer Biryol: 2003-2005 yılları arasında formasını giydiği Konyaspor`da kariyerin tepe noktasına çıktı. Gol kralı olduktan sonra Fenerbahçe`ye imza attı. Sakatlık nedeniyle uzun süre oynayamadı, kendini toparladığında ise forma şansı bulamadı. Sarı-lacivertli forma altında sadece 3 maça çıktı, Bursaspor`dan sonra Çaykur Rizespor`a gitti.
Burak YILMAZ, Uğur YILDIRIM ve adını sayamadığımız daha pek futbolcuda listeye eklenebilir.
28 Mart 2009 Cumartesi
Zirveye Çıkmak mı, Zirvede Kalmak mı Zor?
Gönderen Kerem Akbaş zaman: 3/28/2009 03:08:00 ÖS 1 yorum
Etiketler: Futbolun Kaybolan Yıldızlar, Sönmüş yıldızlar
GEÇ GELEN FİNAL..
VEFA BİR SEMT ADI. Ümit ÖZAT Stecanela WASHINGTON
23 Mart 2009 Pazartesi
Manavda Asılı Diploma
22 Mart 2009 Pazar
"10"u Çok Özleyeceğiz..
19 Mart 2009 Perşembe
Tepeler Seyran Olsa..
Eren Talu ile irtibata geçişim isim benzerliği sayesinde oldu. Bir gün şirkete bir kargo elemanı geldi ve adıma bir kargo geldiğini söyledi. Parayı ödedim kargoyu aldım içinden taş çıktı. evet bildiğiniz taş, kaya desek daha doğru olur sanırım. Kargo aslında Eren Talu'da çalışan benimle aynı ada sahip birine gönderilmiş. Firmayı aradım belki önemlidir diye ama beni de önemsemediler. Demek ki bu taş onlar için önemli değilmiş. Oysa ki Eren Talu tam anlamıyla ekmeğini taştan çıkaran bir firma. Sadece Eren Talu değil çalışanlarıda ekmeğini taştan çıkarıyor. Şimdilerde Eren Talu sürekli Seyrantepe'deki stad inşaatının problemleri ile gündeme geliyor. Özellikle de inşaatta çalışan işçilerin paraları ile ilgili sorunlar hiç gündemden düşmüyor. İşe gidiş gelir güzergahımda olduğu için sürekli stadın önünden geçiyorum ve gece gündüz hummalı bir çalışma var. Ancak bu gün durum farklıydı yüzlerce işçi eşyaları ile birlikte işten atılmıştı. Bu neyin diyetiydi peki? Çalışanların Galatasaray bayrağını indirip Fenerbahçe bayrağı asarız tehditi mi? Peki bu söz neyin diyeti? Her halde bu söz durup duruken edilmedi. Çalışanlar "stad çok güzel oluyor, Galatasaray bu stadta Fenere 5 Beşiktaşa 8 atar." diye böyle bir açıklama yapmadılar. Bu açıklamanın ardından Eren Talu "Hepsinin parasını ödeyip işine son vereceğim" dedi. Ve vermişte. Kimse sormaz mı ey Eren Talu beyefendi, madem işçilerin parasını ödeyebiliyorsun, neden işleri bu raddeye getirdin? Bu insanlar babanın uşağı mı aylarca para vermiyorsun? Fakir edebiyatı yapmaya gerek yok.
Gönderen Kerem Akbaş zaman: 3/19/2009 09:34:00 ÖS 2 yorum
Etiketler: Eren Talu, Galatasaray, Seyrantepe
18 Mart 2009 Çarşamba
Başarı İstikrarda Saklıdır...
İstikrar her zaman tartışılan bir konu oldu ülkemizde, belki de kendisi olmadığı için bu kadar çok tartıştık. Bu istikrarsızlık kendini en çok teknik direktör kıyımıyla gösteriyor. Bu sezon 3 büyüklerin 2 tanesi hoca değişikliğine gittiler. Bildiğiniz gibi Ertuğrul Sağlam ve Michael Skibbe takımlarının başından ayrıldılar. Teknik direktörler konumları itibari ile en kolay feda edilebilecek konumdalar. Transfer sezonları sadece futbolcular için geçerli bu yüzden futbolcu göndermek her zaman uygulanabilecek bir strateji olmaktan çıkıyor. Ayrıca klüpler futbolculardan para kazanıyor ve bu kazandıkları paraları görevine son verdikleri teknik adamlara veriyorlar.
Ligimizde bu kadar teknik adam değişimi olması sınırda bekleyen hocalar yarattı. Werner Lorant, Jarabinsky, Saffet Susiç hepsinin Türkiye'ye açık tarihli dönüş bileti cebindedir.
Süper Lig'te tek bir yabancı teknik adam oluşu olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Son 10 sezona baktığımızda 3 büyüklerin dışında son 10 haftaya şampiyon olma ihtimali ile giren sadece 4 anadolu takım oldu. Trabzonspor, Gaziantepspor, Gençlerbirliği ve Sivasspor. Bu dört takımın o zaman ki teknik adamları Şenol Güneş, Sakıp Özberk, Ersun Yanal ve Bülent Uygun. Bu dört teknik adamdan ikisi şu anda yine şampiyonluk potasında. Ve işin en ilginç tarafı Bülent Uygun, Süper Lig takımları içinde en uzun süredir aynı takımı çalıştıran teknik adam. Ersun Yanal ise 2 sezon ile 4. sırada.
Turkcell Süper Lig
Bülent Uygun Sivasspor 3 yıl
Abdullah Avcı İstanbul B.B. 3 yıl
Tolunay Kafkas Kayserispor 2 yıl
Ersun Yanal Trabsonspor 2 yıl
Ligimizde rekor bu 3 sene ile Bülent Uygun'dayken bakalım Avrupa'nın önde gelen liglerinde durum nasıl?
İngiltere Premier Lig
Alex Ferguson M.United 23 yıl
Arsene Wenger Arsenal 13 yıl
David Moyes Everton 7 yıl
İtalya Serie A
Carlo Ancelotti Milan 8 yıl
Luciano Spalletti Roma 4 yıl
Claudio Prandelli Fiorentina 4 yıl
Fransa Ligue 1
Pablo Correa AS Nancy 7 yıl
Christian Gourcuff FC Lorient 6 yıl
Franck Dumas SM Caen 3 yıl
La Liga
Manuel Pellegrini Villerreal 5 yıl
Gregorio Manzano Mallorca 3 yıl
José Mendilibar R. Valladodid 3 yıl
Bundesliga
Thomas Schaaf W.Bremen 10 yıl
Friedhelm Funkel Frankfurt 5 yıl
Marcel Koller VFL Bochum 4 yıl
Avrupa'da en uzun süre görev yapan teknik adam M.United'ı 23 yıldır çalıştıran Alex Ferguson. Başarılarından dolayı tarihe 'kovulması imkansız adam' olarak geçen Ferguson, M.United'a ilk başarısını göreve gelmesinden 4. sezonunda kazandığı FA Cup ile gerçekleştirdi. Ferguson'lu şampiyonluk ise tam 7 yıl sonra geldi. İskoç çalıştırıcıyı, 13 yıl ile Arsenal'in Fransız hocası Arsene Wenger takip ediyor. Bundesliga takımlarından Werder Bremen'i 10 yıldır çalıştıran Thomas Schaaf ve FC Basel'de 10 yılı geride bırakan Christian Gross ise uzun vadeli görevde kalma sıralamasında 3. durumda.
En uzun süreli bir takımı çalıştırma rekoru ise 35 yıl AJ Auxerre'i çalıştıran Guy Roux'in elinde bulunuyor.
Gönderen Kerem Akbaş zaman: 3/18/2009 08:52:00 ÖS 1 yorum
Etiketler: beşiktaş, fenerbahçe, futbol, galatasary, istikrar, sivas, teknik direktör, trabzon
Rengarenk Bir Temaşa
Eğlencedir futbol. Bir karnaval gibi binlerce seyirci. Hepsi ortak bir amaç için orda. Kimileri alışkın o ortama, kimilerinin yüzünde hayranlıkla karışık bir şaşkınlık. Sonra takımlar sahaya çıkar, ıslık, çığlık, kıyamet. İşte o 22 kişiyi birbirinden ayıran üstündeki formalarıdır. İşte size beğendiğim bir kaç forma.
17 Mart 2009 Salı
Merci Zizou
Ekşi Sözlük Ne Demiş?
hatice ve netice..cok sevimli iki karde$..ellerimizle buyuttugumuz, mamalarini yedirip altlarini temizledigimiz karde$ler.. once hatice geldi dunyaya, ondan sonrada belli olmayan bi zaman diliminin ardindan netice..netice, haticeyi daha kundaytayken yedi.hatice, neticenin altinda zavalli oldu...netice, haticeye baskin oldu...
(ironman, 18.04.2003 13:40)
onemli olan ne yaptigin veya nasil yaptigin degil sonuca ulasip ulasamadigindir anlamina gelen soz. hayatta partial credit olmadigini aciklamaya calisan bir sozdur.
(yoda, 11.11.2004 14:19)
"Hatice" Öldü Yaşasın "Netice"
Hatice şimdi çok uzaklarda. Yiğiter Abi'nin aklına gelmiş mektup yazmış uzaklara. Haticelerden uzaklaşıp neticelere yaklaşmışken bari hiç olmazsa bi selam gönderelim Hatice'ye.
88-89 sezonunun 6. haftası. Yer İnönü Stadı eski açık tribün. Zor bela baba kucağında kolidorlar, insanlar, kırmızı beyaz heryer. Şaşkınlık, korku, babamın boynuna sıkıca sığınma. Ve gökyüzü ve yeşil saha ve SİYAH ve BEYAZ.
İşte o gün netice 0-0 dı. Ama ben Haticeye aşık olmuştum.
Merhaba.